son haberler

ANDIK

Yayınlanma Tarihi: 7 Aralık 2018 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Aslına bakarsanız “hatırladık” olarak kullanılan bu kelime resmi kurumlarda “kutladık” anlamında da kullanılıyor.

Şair, “Seni andım bu gece” ifadesinde; “Bilmem ne gününü andık” derken aynı anlama gelmiyor. Zaten biz okullarımızda ne bulursak “an”ıyoruz.  Anma işlemi “Günün mana ve ehemmiyeti”ne ait nutuk iradından sonra “veciz” sözlerle kapanıyor, arta kalan zamanda öğretim yapıyoruz.

Ne zaman “öğretim” yapıyoruz ifadesini kullansam dikkatli dinleyici ve okuyuculardan zılgıtı yiyorum. Bana bir şeyleri bilmediğimi hatırlatır bir eda ile “Ona sadece öğretim denmez, eğitim-öğretim” derler” diye serte yakın bir ikaz çekerler; ben de her zamanki gibi “O resmiyette öyle, biz eğitim ile ilgilenmiyoruz öğretim yaptırıyoruz” diye karşı bir cevap veriyorum.

Bu öğretim işini bilerek ve kasten kullandığımı anlayan muhatabım derin bir yeise kapılıyor ve “Adamın bir yanlışını yakaladık derken, tuzağına düştük” diye iç çekiyor.

Biz öğretmen taifesi gerçekten öğretim yapıyoruz. Eğitim okul öncesi eğitim ile kısmen ilkokul birinci sınıfta oluyor. Sonra gelsin tostlar, gitsin testler.

Seçim öncesi bu yazıyı okuyan olur mu bilmem ama zaten seçim sonrası da okuyan pek olmuyor. Aklıma Tanzimat’ın  ilanından sonra  Fransızca gazete okuma modası geldi. Bazı kişiler Fransızca bildiğini göstermek için elinde bulundurduğu Fransızca gazeteyi akşama kadar yanında taşırmış. Gerçi günümüz televizyon spikerlerinin Türkçe mi İngilizce mi belli olmadığı aksanla haber okuması gibi bir şeydi o.

O zamanlarda bir paşa Fransızca yazılı gazeteyi ters tutar ve okuyormuş gibi yapar. Tabii kendisi de Fransızca bilmediği için gazeteyi ters tuttuğunu anlamaz. Yanında oturanlardan biri “Paşam gazeteyi ters okuyorsunuz” diye uyarınca paşanın yaveri cevabı yapıştırır: O düz bile okuyamaz merak etme…

Kısaca okuma işi seçim önü sonu diye değil de her zaman sıkıntılı ülkede. Bir de okulların eğitim-öğretim kurumları olması resmiyete ait bir bilgi. Yoksa eğitim nere, “gerçek” nere. Bu “gerçek” denilen kelimenin içini ne ile doldurursanız doldurun. Ben yazmamayım. Ne olur ne olmaz.

Yılın her gününde mutlaka anılacak bir şeyler var. Bunun için hazırlıklar yapılır. Aslına bakarsanız “Ders dışı faaliyet” hükmünde olup bazen “içi, dışı” karışır. Her şey sonunda düzeldiğinden fazla kurcalamayız.  Kurcalarsak işin ucu nereye gider belli olmaz.

Hatırı sayılı günler anıldıktan sonra yakınlarda yenisi yoksa derin bir “oh!” çekeriz. Anmak öyle kolay olmuyor. Önce kişiler tespit edilecek, sonra provalar yapılacak, daha sonra yerler tanzim edilecek ve protokolün yeri de tastamam olduktan sonra anma işlemine geçilecek.

Daha önce görev almış kişiler için bu çok kolaydır.

Biz yerel seçimleri bekleye dururken böyle işler hep devam ediyor.

Nasıl siz de andınız mı falan şeyin bilmem kaçıncı yıl dönümünü? Veya filancılar gününü?

İşinizi hallettiyseniz mesele yok.

Ben en iyisi şairin değdiği gibi anayım. Ne demişti?

“Seni andım dün gece…”

Siz neyi andınız?

Provalar nasıl geçti?

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku