son haberler

Ankara ve Çevresi

Yayınlanma Tarihi: 4 Mayıs 2018 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Yolumuz bu günlere Ankara’ya düştü. Biz de hazır Ankara’ya gelmişken şöyle görünen kısmıyla bir inceleyelim dedik.

Öyle enikonu incelemek için yeterli vaktimiz yok. Adım başı birileriyle de konuşamayız. Ne de olsa başkent. Belli ki insanları kültürlü, görmüş, sosyal yönden gelişmiş. Bizim gibi avamdan kimseleri kaç kişi muhatap alır?

Daha otogara varır varmaz bir keşmekeş ile karşılaştık. Hayal kırıklığına uğramamak için biraz mücadele ettim kendimle. Kendi kendime “Akıllı ol Zeki, burası koskoca devletin başkenti. Yerde sigara izmaritleri ve diğer kâğıtları gördüm diye olumsuz kanaatte bulunma. Hem kağıtlar ‘markalı’ ürünlere ait. Oku da kültürün gelişsin” dedim.

Gözünü sevdiğimin başkenti, çöpünde bile kültür kokuyor.

Aradan geçen kısa süre sonra bizi otogardan alıp kalacağımız yere götürecek kişiler geliyor. Bizi bir taksiye bindirip kalacağımız yere götürürken ki trafik aynen bizim buralarda olduğu gibi.

Trafik bir şekilde tıkanabiliyor, kornalar yine çalınıyor üstelik aynı makamdan. Yalnız başkentte şoför olmak bir ayrıcalık. Diğerlerine kızarken el kol sallamasında bir asalet var. İnsan büyük şehirde bayağı şeyler öğreniyor.

Evimize yerleşiyoruz. Dinlenme zamanı doluyor. Biz biraz çevreye açılalım şu başkentin etrafında neler var acaba diye merak ediyoruz.Ve kısa seyahatimize başlıyoruz.  Başlıyor başlamasına da farklı şeyler göremiyoruz. Bazı boş alanlara yeni binalar dikiyorlar. Üstelik bize yabancı gelmeyen bir tarzda. Ne plan var ne düzen. Düşünüyorum da bizim oralardaki –Karadeniz’de    – kooperatifçilerin suçu ne? Ankara’da kurulan mahallelerin de planı yok, başka yerdekilerin de.

Sonra piknik yerine gidiyoruz. Piknik yeri dedimse biraz ağaçlı yani. Biz Karadeniz’de böyle yerlerin farkına bile varamayız.  Çünkü her taraf yeşil. İç Anadolu bölgesi karasal iklim özelliği taşıdığından bitki örtüsü faklı. İşin içine başkent de girince durum hepten değişiyor.

Yolumuz Ankara Kalesine düşüyor. Aklıma tarihin en büyük cihangirlerinden iki geliyor. Yaklaşık yedi asır önce Ankara’da karşı karşıya gelen Timur Han’ın ve Yıldırım Bayazit’ın orduları kıyasıya çarpışıyor. Malum sonuç Osmanlı 11 sene başız kalıyor ve 1413 yılında Çelebi Mehmet Osmanlı tahtına oturuyor. Tarihe iki büyük Türk Devleti ve iki büyük cihangir karşı karşıya geldiği bu şehri Ankara Kalesinden seyrediyorum. Okul kitaplarında okuduğum bilgiler geçiyor içimden. Sonra aklıma bir soru geliyor. Acaba Timur ile Bayazit bugün Ankara’da günümüzde karşılaşsalar ne yaparlardı?

Farazi bir soru. Bir veli “Lüzumsuz soruya manasız cevap verilmez” buyurmuş. O misal bizim soru haddinden fazla lüzumsuz oldu biliyorum.  Kimse cevap vermese bile benim içimden geçen şu:

Şayet Timur ile Bayazit günümüzde karşı karşıya gelseler ordularını birleştirip “Siz bu Ankara’yı ne hale getirdiniz” diye ne kadar müteahhit varsa ona karşı sefer düzenlerlerdi.

Demem o deme bazı şeyler ülkenin başkentine yakışmamış.

Yakışmamış diyorum, ya yakışmış deseydim ne olurdu acaba?

Lafını bilerek konuşacaksın yani.

Şehrin çöpü bile markalı vesselam.

Yalnız hakkını yemeyelim kırmızı ışıkta Ünye’deki gibi durulmuyor. Işıklara yakın “beyaz çizgiler” var ona dokundun mu cezayı yiyorsun. Öğle tam uca kadar yanaşıp arkadan gelen arabanın korna sesiyle kalkmak yok. Kamera gözetliyor. Cezayı yazarken de “Bu bizden” demiyor. Derdini başka yere anlatacaksın yani.

Başkentten haberler bu kadar şimdilik bu kadar.

Bir şey olursa daha doğrusu olmazsa yine yazarım.

 

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku