CANİKLİ AZİZ YUSUF

Misafir Kalem unyetv@unyetv.net

DOĞRUYA DOĞRU, EĞRİYE EĞRİ

“Cevizdere Ünye’nin su kaynağı”

-Yalan mı?

“Sular ki az kaldı”

Yalan mı?

“Cevizdere’nin altı pırıl pırıl su

Kaynaklardan akıyor şırıl şırıl su

Rengârenk balığı kuşu

Üstüne çöp dökülür mü güzelliğin”

De hele, yalan mı?

“Ey Ünyeli çekiliyor Cevizdere’nin fişi

Önce bitkisel hayat sonra ölüm

Bundan sonra nerde yaşayacaksın gülüm

Göç yolları göründü Cevizdere’ye”

Söyle bakalım, yalan mı?

“Getirip üstüne el çöplük kuruyor

Çöplük bile değil çöplükler kuruyor

Suların toprağın tarımın ölüyor

Sen derin derin uyuyorsun Ünye”

Söyle ki yalan mı?

“Balık yüzdüremez artık Cevizdere denen nehir

Sen Ünye’nin en güzel yerisin fakat

Bırakmıyorlar sende takat

Çöp geliyor üstüne çöp ne sakat!”

Diyen şairi duydunuz mu? –Yoo!

Böyle nereye gidecek bu iş, eee?

Hastaneyi, Kent Ormanını görmüyorlar hâlâ

“Şu güzel aklının ateşini yakmalısın

Şu güzel yüreğinin çiçeklerini açmalısın

Çöp denen rezaletten kaçmalısın

Üstüne gelen zehri atmalısın”

Dedi mi size, şair? –Dedi!

Doğruları yedi mi kedi?

Dedi-kodu mu idi ki bunlar

Gerçekleri görmeyi kim engelledi?