son haberler

Çepniler ve Ünye – II

Yayınlanma Tarihi: 6 Eylül 2019 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Trabzon Rum İmparatoru Jean II. İoannis zamanında (1280 – 1297) Çepni Türkmenlerinin Ünye yöresini (Chalybia – Halibia) feth ettikleri ve doğuya doğru ilerleyerek Trabzon’a büyük bir akın düzenlediklerini belgeler teyit eder12 (Yediyıldız, 2000: 39). Ünye’yi fetheden Çepni oymağının beyi ise bugün halen Bayramca denilen yere adını veren Bayram Bey’dir. Rum İmparatorluğu’nun saray tarihçisi Panaretos da Bayram Bey’in bir pazarı ele geçirdiğini bildiriyor. Bu, Ünye ve hinterlandını fetheden ve orada bir beylik kuran (Bayramlu Beyliği) Bayram Bey’e dair ilk haberdir.

Çepni Beyi Kuştoğan Bey’in etki alanı, 1301’den çok önceleri Ünye’den Giresun’un doğusuna kadar uzanmaktadır. Diğer dikkat çekici bir durum ise Kuştoğan adlı köylerin sahile çok yakın olmasıdır.9

Çepni Türkmenleri 1319 yılında Trabzon’a saldırarak burada büyük bir yangının çıkmasına sebebiyet vermişlerdir. Bu yangın esnasında Trabzon’daki bütün evler yanmıştır. Bayram Bey 1332 yılında da çok sayıda asker ile Hamsi Köy’e kadar gelmiş ise de ağır kayıplar vererek geri dönmüştür. Giresun’un H. 798 veya 799 (M. 1396 – 1397) yılında Hacı Emîr oğlu Süleyman Bey tarafından fethi üzerine Çepniler Trabzon yöresine ulaştılar. 1405 yılında ise Trabzon-Erzincan yolu onların kontrolü altına girdi.8 Tahrir defterlerinden anlaşıldığına göre şimdiki Ünye’den Ordu merkez ilçeye kadar olan bölge, Çepni Beyi Satılmış Bey zamanında fethedilmiştir. Zira 1455’te tutulan tahrir defterinde, Canik sancağı içerisinde doksanın üzerinde köye sahip Satılmış-ı Mezid kazası bulunmaktadır. Bu kazanın sınırları içerisinde, günümüzde Ünye’ye bağlı Erenyurt beldesi yakınlarında Ordu köyü dikkatleri çekmektedir.9 Orta ve Doğu Karadeniz’deki Çepniler, XV. yüzyılın ikinci yarısının ortalarında tamamen yerleşik hayata geçmiş olarak köylerde yaşamaktaydı (Sümer, 1992: 45).7 1461’de Trabzon’u fethetmeye gelen Fâtih Sultan Mehmed şehrin güney ve batı yörelerinin Çepnilerle dolu olduğunu görmüştü.8

Osmanlı Devleti, hizmetlerinden dolayı Çepnilere zeamet ve tımar gibi dirlikler verip onları hizmetlerine aldı, çeşitli yerlerde görevlendirdi.13 Kaynaklardan elde edilen bilgilere göre Çepniler, zaten yaklaşık bin yıldır Trabzon ve çevresinde etkili bir durumdaydılar.14

Prof. Dr. Faruk SÜMER, “Oğuzlar / Türkmenler” isimli eserinde Çepnilerin çoğunlukla Sünnî olduğunu, ancak zamanında Alevî olan grupların da Sünnîleştiğini yazar.1

Çepniler Yavuz Sultan Selim devrinde Trabzon sancağında bilhassa Giresun – Kürtün ve Vakfıkebir arasında yoğun bir şekilde yaşıyorlardı. Bundan dolayı bu yörenin batı kesimine Vilâyet-i Çepni / Çepni Eli adı verilmişti (Sümer, 1991b: 13-18). Çepniler daha sonraki yüzyıllarda Trabzon’un doğusunda bulunan yerlere göç ederek oralardaki Türk yerleşmesinde önemli bir rol oynadılar. Günümüzde Sürmene, Of ve Rize’nin özellikle merkez nahiyesi ile Karadere ve İkizdere’deki Türklerin önemli bir kısmını onların torunları meydana getirir. Şimdi bile adı geçen yerlerde Çepni adını taşıyan ailelere rastlanır. Bununla birlikte Çepnilerden bazıları Rize yöresinde de durmayarak Batum’a kadar gitmişlerdir.8

Halep Türkmenleri arasında yaşayan Çepniler üç kol halinde olup bunlardan 397 vergi nüfuslu ana kol Antep’in kuzeydoğusundaki Rumkale yöresinde yaşamaktaydı. XVII. yüzyılın ortalarında ana kol yine Rumkale yöresinde yaşamakta, fakat Başım Kızdılu Çepniler batıda Aydın ve Saruhan sancaklarında oturmaktaydılar. Diyarbekir bölgesindeki Boz-ulus’a bağlı Çepniler de 1691 yılında birçok Boz-ulus oymakları gibi Rakka bölgesinde yerleştirildiler. Bunlara beylerinin adıyla Kantemir Çepnisi deniliyordu. Rakka’ya yerleştirilen Çepniler bu bölgeden iki defa kaçtılar. İkinci kaçışlarında Turgutlu ve Bergama taraflarına gittiler (1141 / 1728) ve oradan bir daha sürgün yerlerine dönmediler. Çepnilerden önemli bir kol da Sivas – Kırşehir bölgesindeki Ulu-yörük topluluğu arasında yaşıyordu. Bu Çepniler H. 926 (M. 1520) yılında on yedi kışlakta oturuyor ve çiftçilik yapıyorlardı, o tarihte vergi nüfusları 432 idi. XVI. yüzyılda Konya bölgesinde de mühim bir Çepni topluluğu bulunuyordu. Bunlardan başka nüfusları az olmakla birlikte Maraş, Bozok, Çukurova, Koçhisar, Çorum ve Hamîd sancaklarında da bazı Çepni oymakları bulunmaktaydı.8

Yakın tarihimizde yiğit Çepniler, vaktiyle kadın ve erkeği ile Rum – Pontus Devleti’ne karşı kahramanca savaşmış, onların muntazam askerî birliklerini geri püskürtmüşlerdir. Halen Gerze, Ünye dağ köylerinde, Giresun’un Anadolu’ya bakan yaylalarında, Çayeli’nin “Büyükköy Nahiyesi”nde çok sayıda Çepni olduğu bilinmektedir.15

Çepni Türkmenlerinin çoğunlukta olduğu Hacıemiroğulları Beyliği; Orta Karadeniz Bölgesi’ni yani Ordu ve Giresun ilinin tamamı ile Tokat’ın kuzeyi, Samsun’un doğusu ve Trabzon’un batısını Müslüman Türklerin vatanı hâline getirirken müthiş bir fetih ve iskân politikası uygulamıştır.9 Bütün bu bilgilerden anlaşılacağı üzere makalemizde Çepnileri müstakil olarak incelememizin sebebi, Türkiye’nin doğuşunda oynadıkları müstesna roldür ve Çepniler Anadolu’daki Türk yerleşmesinde ve Ünye’nin Türkleşmesinde en önemli rolü oynamış boylardan birisidir.8-16

Çepnilerin fetihteki dikkat çekici politikaları; insan öldürmemek, insana kıymamak düşüncesi üzerine kurulmuştur. Yöre fethedilirken ilerleme çok yavaş olmuştur. Bunun sebebi, güneyden kuzeye inilirken belki de tek bir savaşın bile yapılmamasıdır. Yörenin yerli halkı, çok büyük ihtimalle Hristiyan Türkler olan Kıpçak ve Peçenekler, Çepni Türkmenlerinden rahatsız oldukça bölgeden uzaklaşıp başka yörelere yerleşmiştir. Çepniler de kalabalık köyleri bölerek boşalan arazilere yerleştirmiştir. Osmanlı Dönemi’nde tutulan tahrir defterlerinden anladığımıza göre fetih tamamlandığında bu yörede gayrimüslim kalmamıştır.

Ünye ve hinterlandında Çepni boyunun kullandığı bazı kelimeler (Acımık, Bingiş, Cavra, Çingil, Dilgöz, Evran, Fırlangıç, Gavra, Hökel, Iraç, İteği, Kepir, Levna, Manış, Nuhlatma, Örgükaya, Pirzat, Sere, Tefel, Uğu gözü, Vara, Yanal, Zibit) unutulmuş olsalar da kelime ekleri ve vurgulamaların kendine has ağız özelliklerinin merkezde ve köylerde sıkça kullanıldığını görmek mümkündür. Çepni Ağzı’nın yakın hinterlandda bile rastlanan değişimleri dikkate alınırsa Çepni yoğun vilâyetler arası kelime ve deyimlerdeki ağız farklılıklarının da pekâlâ doğal sayılması gerektiğini söyleyebiliriz. Bu ağzın yöredeki gramatikal ve etimolojik yapısı henüz yayımlanmamış olan “Ünyelüce Lûgat / Ünye Ağzı Terim ve Deyimleri Sözlüğü” adlı 360 sayfalık kitabımızda detaylandırılmıştır.5

Moğol istilâları, Baba İshak Türkmenlerinin ayaklanmaları ve savaşçı karakterlerinin gereği olarak savaşlara katılmaları ve harp maksadıyla gittikleri yerlerin fethinden sonra oralara yerleşmeleri Çepnilerin Türkiye coğrafî sınırları içinde ve dışında geniş bir alana yayılmalarının sebepleri olarak açıklanabilir.

Çepni halkının mert ve atılgan olduğunu unutmamak gerek! Böylesi cesur, atak, yönlendirici, neticeye odaklı ruh yapısına sahip uçbeyliği tebasının lider karakteri, yönetme kabiliyeti, teşkilâtçılığı ve beylik kurma becerisinin tezahürü olarak günümüze uzanan neslinde (bazıları Çepni kökenli olmasa da) her dönemde ülke çapında söz sahibi elit devlet adamları (Başbakan Yardımcısı ve muhtelif bakanlar gibi) çıkarmalarına şaşmamak gerek! Asıl şaşılacak olanı Ünye’den halâ bir Cumhurbaşkanı çıkmamış olması ve Ünye’nin halâ vilâyet statüsüne kavuşamamış olmasıdır!

 

 KAYNAKÇA :

 

  1 VİKİPEDİ Özgür Ansiklopedi – Çepniler http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87epniler

  5 MİSTEPE, M. Ufuk – Ünyelüce Lûgat / Ünye Ağzı Terim ve Deyimleri Sözlüğü, Ankara, 2018, Yayımlanmamış Kitap, 360 sh.

  7 BOSTAN, M. Hanefi – Anadolu’da Çepni İskânı, 2002, Türkler, C: VI, Ankara, sh. 299 – 311.

  8 SÜMER, Faruk – Çepni / Oğuz Boylarından Biri, TDV İslâm Ansiklopedisi, sh. 269 – 270, Oğuzlar: Türkmenler, İstanbul, 1980, s. 327·- 335; a.mlf.. Çepniler, İstanbul,1993; a.mlf., “Osmanlı Devrinde Anadolu’da Yaşayan Bazı Üçoklu Oğuz Boylarına Mensup Teşekküller”, İFM, X (1952). s. 441 -·453; a.mlf., “Çepni”, El2 (İng.), II, 20. https://cdn.islamansiklopedisi.org.tr/dosya/8/C08003086.pdf

  9 DEMİR, Prof. Dr. Necati – Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinde Çepni Türkmenleri ile Güvenç Abdal Ocağı’nın Kuruluşu, http://isamveri.org/pdfdrg/D01093/2012_63/2012_63_DEMIRN.pdf

12 TOGAN, A. Zeki Velidi – Oğuz Destanı (Reşideddin Oğuznâmesi, Tercüme ve Tahlili), 2. Baskı, İstanbul 1982, sh. 51 – 52.

13 DEMİR, Doç. Dr. Necati – Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin Tarihî Alt Yapısı (Tarih – Etnik Yapı – Dil – Kültür), Genelkurmay ATASE ve Genelkurmay Denetleme Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2005, 232 sh.

14 SÜMER, Faruk – Çepniler – III, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Sayı : 57, Eylül 1991, sh. 9.

15 ERÖZ, Mehmet – Millî Kültürümüz ve Meselelerimiz, Doğuş Yayın ve Dağıtım, 1983, 408 sayfa.

16 SÜMER, Faruk – Çepni Türkmenlerinin Tarihte Bulundukları Bölgeler / Çepniler, Anadolu’daki Türk Yerleşmesinde Önemli Rol Oynayan Bir Oğuz Boyu, 25 Aralık 2012 http://www.turktoresi.com/viewtopic.php?f=222&t=11007

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku