son haberler

Cızlavet

Yayınlanma Tarihi: 11 Eylül 2019 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Bazı şeyleri yeni nesle anlatmak çok zor.

Hayatın içine girmiş, hatta bir parçası olmuş o kadar şeyi ardımızda bıraktık ki bunları yeni nesle anlatmakta güçlük çekiyoruz. Seni bir “masal” gibi bile dinlemiyor. Ya yanlış söylediğimizi sanıyor ya da uydurduğumuzu.

Bir ara öğrencilerime liseyi bitirene kadar köyümüzde elektrik yok demiştim de bana “Peki televizyon nasıl izliyorsunuz” demişlerdi. Televizyonun ülkede yayına geçmediğini ise anlatamadım. Bir sınıf öğrenci beni kendileriyle alay ediyor sandı.

Sahi niye anlatamıyoruz?

Yeni nesil birer “mankurt” olmuş sanki.

Ne geçmişten haberdar, ne gelecek dertleri var. Varsa yoksa yaşanılan an.

Bazen öyle istekleri oluyor ki birkaç saat içinde gerçekleşmezse bunalıma giriyorlar.

Şimdi onlara “cızlavet ayakkabı” hakkında bilgi versek,  yine inanmayacaklar. Daha doğrusu inandıramayacağız. Olsun. Ben yine yazayım da belki yaşı yarım asrın üzerinde biri okursa “Hah tam da böyleydi” der ve “Ne günlerdi o günler” diye yarı hüzünlü bir eda ile maziyi hatırlar.

Bundan yarım asır önce “iskarpin” denilen deri ayakkabılarla; daha tanışmadan önce “Gara lastik” diye ifade ettiğimiz bazı yerlerde “Korgan ayakkabısı” bazı yerlerde de “Trabzon lastiği” şeklinde bilinen ayakkabılar giyerdik.

Deri ayakkabıları memurlar ile hali vakti yerinde olanlar giyerdi.

Özellikle köylü taifesi ve gelir seviyesi düşük kişiler ne kumaş elbise ne de iskarpin giyebilirdi. Bunları sadece damat olduğunda giyme şansına sahipti.

Zamanla siyah lastik ayakkabıların yanında çeşit olarak “naylon” ve “cızlavet” adı verilen ayakkabılar da piyasaya çıktı. Naylon ayakkabılar daha çok kadınlar için yapılıyor ve muhtelif renkte olabiliyordu. Cızlavet ayakkabılar ise dış görünüşü bakımından bugünkü rugan ayakkabı benzeri ama aslı lastik olan bir yapısı vardı. İçi de ince bir keçeyle kaplıydı.

Cızlavet ayakkabı giymek biraz sükseli gösteriyordu insanı. Yahut biz öyle sanıyorduk. Özellikle top oynarken ayağımızdan çıkarıyorduk. Çünkü diğer lastik ayakkabılardan daha az dayanıklıydı. Sadece onlarda daha fazla albenisi vardı.

Zaman ilerledikçe hem “Gara lastik” hem de “Cızlavet” hayatımızdan çekildi. Yerini önce iskarpin denilen deri ayakkabılar; şimdi ise “spor ” ayakkabılar aldı.

Belli yaşın üzerindekiler bu zamanları hatırlayınca içinden bir şey kopar. Yaşanılan zorluklar, yokluk,  bilgisizlik adına ne derseniz deyin ardımızda kaldı da aklımızdan çıkmadı. Bunları ise yeni nesle anlatamadık.

Olsun.

Biz yaşadıklarımızı unutmayız. Şayet unutursak bize ya sonradan görme derler, ya da başkalarına tepeden bakan.

Tepeden her zaman bakılmaz. Atalarımız “Her kemalin bir zevali vardır” demiş.  Bir şeyin başı varsa ayağı da vardır. Ve o ayaklar başı taşımak içindir.

Siz yine de başınızı serin ayağınızı sıcak tutun. Giydiğiniz ister iskarpin isterse cızlavet olsun fark etmez.

 

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku