Esami

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Dünyanın her yerinde ortak olan şeylerin başında gelir isimler. Biz; eşyaya, hayvana, bitkiye, insana isim verdiğimiz gibi; adetlere, kurallara, birtakım çalışmalara da bir isim veririz. Yani varlık, isim ile tanınır.

Dünya yaratılıp daha insanın gelmediği zamanlarda da bitkiler ve hayvanlar vardı. Ancak onların konuşma özellikleri olmadığı için ömürleri süresince yaşadılar ve canlı olarak geldikleri yeryüzüne cansız olarak gittiler.

Sadece canlılar mı terk eder dünyayı?

Değil elbet. Cansız varlıkların da bir ömrü vardır.

Çok kişi bilir ki “Eskiden şurada bir taş vardı, sel ile kayboldu. Şuradaki ırmak veya göl kurudu. Şuradaki yol güzergâhı değiştirildi ve yeri ağaçlandırıldı. Falanca mahalle yıkılarak park yapıldı…”

Demek oluyor ki dünyaya canlı veya cansız gelen her şey yine dünyadan gidebiliyor.

Peki, ne kalıyor onlardan geriye? Tabii ki yaşayanların hatıraları. Bu hatıralar da birkaç nesil sonra ya unutuluyor ya da bazı değişmelere uğrayıp aslından uzaklaşarak anlatılıyor. Kısaca yok oluyor.

Bazen dostlarla sohbet ederken geçmiş ve gelecek üzerine söz edildiği oluyor. Bir gün Hatice Satgun Hanımefendi ile sohbet esnasında “Her şeyin bir ismi var. Ağaç, taş, su, Ali, Ayşe vs. Şayet onların ismi olmasaydı veya bizim ismimiz olmasaydı bizden sonra bizi nasıl bileceklerdi? Kimiz biz?”  demişti. Aslında herkesin bildiği fakat dillendirmediği bu sözler dikkatimi çekti. Öyle ya kimiz biz? Yarınlarda bizi kimler bilecek?

Bu soruların ardından akla ilk gelen şey; “Yarınlara neler bırakabiliriz?”

Yarınlara kalıcı bir şeyler bırakmak…

İnsan ölümlü. Ölmek istemese de. Ardından birkaç gün ah vah edip unutuluyor. Ancak unutulmayanlar da oluyor. Peki, kim onlar?

Ardında faydalı şeyler bırakan, bunları kayıt altına alabilen herkes senden sonra da isminin duyulmasına yarıyor. Tabii geleceğe bırakılan bu şeyler faydalı olmalıdır. Bugün, Firavun’da unutulmadı, İnsanlığa hizmet eden insanlar da. Aralarındaki tek ve en önemli fark Firavun lanet ile anılırken, iyiler rahmet ile anılıyor.

Bütün mesele bu.

İsmin varlığı, cismin devamını sağlar.

İsim yarınlar için hatıradır, hafızadır.

Hatıralar yarınlara yön verir. Hafıza ise kimliktir.

Kimliğimize sahip çıkmalıyız.