son haberler

FETİHTEN GÜNÜMÜZE ÜNYE VAKIFLARI – I

Yayınlanma Tarihi: 30 Ağustos 2019 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

 

Aslında bu makale başlığı benim için bir temenniden öteye geçemedi. Geçen hafta Vakıflar Genel Müdürlüğü Ulus Araştırma Müdürlüğü arşivine, Karadeniz’le ilgili yayımlamış oldukları makale, dergi ve kitaplarını Ünye – Karadeniz Araştırma Kütüphanesi’ne kazandırma amaçlı gitmiştim. İlgili Daire Başkanı’na Vakfiye, Hurûfât, Evkâf ve Tahrir Defterleri ile Şeriyye Sicillerinde yer alan Karadeniz Vakıflarının transkripsiyonlarına ulaşma imkânı olup olmadığını sordum. Sadece araştırma bölümünde hizmete sunulan Osmanlıca belgelerden arzu ettiklerimizi bedeli karşılığı alabileceğimiz ve fakat transkripsiyonları vermelerinin mümkün olmadığı beyanını aldım.

Düşüncemin amacı “Fetihten başlayarak günümüze kadar Ünye’de kurulan vakıflar hakkında fikir vermek, vakıf kurucularını hayrla yâd etmek ve bu müesseselere sahip çıkılmasını sağlamak”tı. Aynı Başkanlıktan, Karadeniz Vakıfları ile ilgili Kabataşlı hemşehrimiz Sayın Prof. Dr. Bahaeddin YEDİYILDIZ’ın Vakıflar Genel Müdürlüğü ile ortak çalışmasının neredeyse hitama ermek üzere olduğu bilgisini memnuniyetle öğrendim. Bu durumda çalışmanın kitap halinde yayımlanmasını beklemekten başka yapılabilecek bir şey kalmamıştı.

Vakıf müessesesi, Orta ve Yeni Çağlar Türk ve İslâm dünyasını tetkik için birinci derecede mühim bir kaynaktır. Çeşitli sosyal hizmetlerin devlet yerine vakıflar vasıtasıyla yapıldığı düşünüldüğünde Osmanlı Devleti’nde şehir ve kazaların gelişmesinde vakıfların önemli bir rolü olduğunu söylemenin doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.

Osmanlılar, bir yörede ilki fethin hemen ardından olmak üzere çeşitli vesilelerle tahrir yaparlardı. Tahrir; Osmanlı maliye teşkilâtında vergilerin ve bu vergileri verenlerin ismen tesbiti için değişik dönemlerde farklı şehirlerde gerçekleştirilen sayımları ve bu sayımların kaydedildiği defterleri ifade eder. Tahrir neticesinde mufassal, icmal / mücmel ve evkâf defterleri tertip edilirdi. Bu defterlerden vakıf olarak tahsis edilmiş yerleşim yerleri hakkında bazan mufassal defterlerde yer almayan veriler elde edilebilmektedir. Yine bazı yerlerde, vakfa tahsis edilen yerleşim birimlerinin nüfus ve hâsılı hakkında mufassal defterdekinden farklı bilgiler yoksa da vakıf gelirlerinin harcandığı yerler hakkında ayrıntılar mevcuttur. Evkâf defterleri, mufassalları (ayrıntılıları) tamamlaması açısından bölgeden bölgeye ve zaman içerisinde farklı özellikler gösterir.

Evkâf Defterleri; Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Tapu-Tahrir Defterleri ve Bâb-ı Âsafî Defterhâne-i Âmire Defter Kataloglarında, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadîme Arşivi’nde ve İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı Muallim Cevdet yazmaları arasında bulunmaktadır.

Gerek Kur’ân-ı Kerîm’deki âyetler gerekse Hz. Peygamber’in İnsan öldüğü zaman amelleri kesilir. Ancak üç şey müstesna:” dediği üç şeyden birisi olan Sadaka-i Cariye”, vakıf müessesesinin oluşmasının ve sürekliliğinin temel sebebidir.1

Bir şehrin tarih içinde geçirdiği dönüşümler, insan-mekân-şehir ilişkisinin medeniyet tecelligâhı olarak mekâna aksettiği şekliyle mânâsının okunacağı en önemli tarihî metinlerden birisi vakfiyelerdir.1 Târihin bir hayli kaynakları vardır. Bunlar arasında vakfiyeler en mevsûk ve o nisbette kıymetli vesâiktendir. Vakfiye; vakıf akdinin, daha doğru bir tâbirle vakıf tasarrufunun senet ve hüccetidir ki vücut bulan vakıf hükmî şahsiyetinin nizamnamesi mesabesindedir.2

İnsanların menkul ve gayrimenkullerini hayrat olarak vakfetmelerinin sebebi; dünyanın fâniliği, insan hayatının geçiciliği ve sadaka-i câriye olarak ölümden sonra da yaşama isteğidir. Tarihte, şahıslarca kurulan vakıfların şehirlerimizin hem fizikî hem de sosyal dokusuna olan katkıları, şehirlerimizin bozulmadan devamlılığının temel sebeplerinden birisidir.1

Ünye Vakıflarının bazılarını zikretmeden önce vakıfların iki türlü olduğunu belirtmek gerekir. Birincisi; bizzat kendinden yararlanılan vakıflardır ki câmiler, mektepler, köprüler, hastaneler vb. bu gruba dahildir (Sahih Vakıflar). Diğer kısım vakıflar ise bu birinci kısım vakıfların sürekli ve düzenli bir şekilde hizmet görebilmesi için bunlara tahsis edilen bina, arazi, nakit para vb. gibi kullanım hakları, öşür ve rüsûmatı, vergileri bir cihete vakıf ve tahsis edilmiş olan vakıflardır (Gayr-ı Sahih Vakıflar).3

Ünye’ye ait EV.26734 numaralı Evkâf Defteri, bu iki tür vakıf eserlerinin nasıl bir yapıya sahip olduğunu bize göstermektedir. Defter, Trabzon vilâyetine tâbi Canik sancağının Ünye kazâsında Çömlekçi Mahallesi’nde bulunan Câmi-i Şerîf Vakfı’nın muhasebesine ait bilgiler içermektedir. Burada geçtiğine göre kendisi de bir hayr ve vakıf eseri olan câminin, hem tamir ve bakımı hem de imam ve hatibinin maaşları için harcanmak üzere bazı gelirleri vardır. Câminin gelirleri arasında bir fırının, biri büyük diğeri küçük iki dükkânın ve bir hamamın kira gelirleri yer almaktadır. Buralardan elde edilen gelirler ise başta imam Hüseyin Efendi ve hatip İbrahim Efendi’nin maaşları için ve câminin ve dükkânların tamir ve bakımı ve emlâk vergisi gibi giderler için harcanmıştır. Hattâ zaman içerisinde elde edilen gelirler ile yeni dükkân ve fırın inşâsına dahi başlanmıştır. Tamamı uzun bir liste olan hesap cetvelinin ilk ve son kısımları bir fikir vermesi bakımından örnek olarak aşağıda gösterilmiştir:3

Vâridatın Miktarı (600 – 1.500 krş), Gelirin Çeşidi (Fırın Kirası), Gider Miktarı (67 – 1.744 krş), Giderin Çeşidi (Hatip İbrahim Efendi ücreti – Fırın ve Dükkân inşâ masrafları).

Canik dahilinde hayırseverlerce vakfedilen para ve taşınmazlara dair meydana getirilen bir çalışma 24-25 Kasım 2014 tarihlerinde Ankara Gazi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen II. Genç Akademisyenler Sempozyumu’nda ‘‘12146 Numaralı Evkâf Defteri’ne Göre Canik Sancağı Vakıfları’nın Gelir ve Giderleri’’ başlığı altında Arş. Gör. Ali Emre İŞLEK tarafından tebliğ edilmişti.4

Bahse konu Evkâf Defteri daha önce Yüksek Lisans Öğrencisi Kemal ERKAN tarafından tetkik olunmuş ve defterde yer alan Ünye Vakıfları ile ilgili bazı veriler de “Karadeniz’de Bir Boğaziçi Ünye” adlı eserde yayımlanmıştı:3

Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Evkâf Defteri, No.: 12146’da Ünye’de bulunan vakıflar ile alâkalı çok önemli bilgiler bulunmaktadır. Defter; kanunların, yetkili memurun ve ahalinin bilgisiyle Hacı Ali Efendi tarafından Ünye kazâsında yazılmıştır. Defterdeki bilgilerin tafsilâtını önce Sayın ERKAN’ın makalesinden ve ardından Sayın Hocamız İŞLEK’in tebliğinden aktaralım:3-4

Ünye ve Bağlı Köyler: Saray yakınında bulunan câmi’i şerîf bitişiğinde vâki’ Şadırvanın Suyolu Tamiri Vakfı, Sultâniye Çarşısı’nda bulunan câmi’i şerîf yakınındaki Çeşmelerin Suyolları Tamiriyyesi ve Helâların Temizlenmesi Vakfı, Çamurlu Mahallesi câmi’i şerifi bitişiğindeki Çeşmenin Suyolu Tamiriyyesi Vakfı.3

Kalederesi Mahallesi’nde bulunan mekteb ve mescid-i şerîf, Sultâniye Çarşısı çeşmelerinin suyolları tamiri ve halat tezgâhı. Çamurlu Mahallesi’nde vâki çeşmenin tamiri için vakf edilmiş, Sultâniye Çarşısı’nda bulunan bir ekmekçi fırını, İncirli köyü câmi’i şerifi, Kale köyü câmi’i şerifi, Saylan köyü câmi’i şerifi, Tıflancık köyü câmi’i şerifi, Dizdar köyü câmi’i şerifi, Lahna köyü câmi’i şerifi, Kara Mürsel, nâm-ı diğer Göreçli köyü câmi’i şerifi, Saraycık köyü câmi’i şerifi, Cebinsi köyü câmi’i şerifi ve Burunucu Mahallesi’nde vâki câmi’i şerifin imamına meşrut (imamın masraflarının giderilmesi için) Adalızâde Hacı Hüseyin Ağa’nın kayın vâlidesi Fâtima Hatun’un vakf eylemiş olduğu yüz kuruşluk gelir. Burunucu Mahallesi sakinlerinden Adalı-zâde Hüseyin Ağa’nın kayın vâlidesi Fâtıma Hatun’un Orta Mahalle câmi’i şerifinde hatmiye için vakf ettiği yüz kuruş. Yine Fâtıma Hatun’un hatmiyeye meşrut (Kur’ân-ı Kerîm hatmedilmek üzere) vakfeylediği yüz kuruş para.3

Devam edecek                                                    

KAYNAKÇA:

1 DÜZENLİ, Yahya – Fetihten Günümüze Trabzon Vakıfları, Türkiye Yazarlar Birliği, 31.12.2014.

2 BERKİ, Ali Himmet – Vakıfların Hukuk ve Tarih Bakımından Kıymeti, Vakıflar Dergisi, Sayı: VI, Tıpkıbasım, Ankara, 2006, sh. 5 – 8.

3 ERKAN, Kemal – Ünyeli Hayırseverlerin Osmanlı Dönemindeki Vakıfları, sh. 330 – 331; Karadeniz’de Bir Boğaziçi Ünye, Osman DOĞAN, Ünye Kent Araştırmaları Serisi 2, Mor Çiçek Yayınevi, İstanbul, 2006, Ordu Kitapları Serisi 1, 384 sh.

4 İŞLEK, Arş. Gör. Ali EMRE – 12146 Numaralı Evkâf Defterine Göre Canik Sancağı Vakıflarının Gelir ve Giderleri, Bildiri / (24.11.2014 – 25.11.2014), Yayın Yeri: Gazi Üniversitesi II. Genç Akademisyenler Sempozyumu, 2014, 12 sh.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku