son haberler

HAYALLERE SAHİP ÇIKMAK

Yayınlanma Tarihi: 1 Şubat 2021 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Bitlis’te yeni olduğum zamanlar.  Ben hem okula hem şehre alışmaya çalışıyorum.

Okulun ilk günleri. Nerde kalacağımı bilmediğimden yeteri kadar eşya getiremedim. Bir süre Bitlis Öğretmen Evinde kaldıktan sonra belletici öğretmen olarak görevlendirildim. Bu da hep okulda kalacağım demekti.

Adettendir ilk girdiğimiz sınıflarda karşılıklı tanışma faslı olur. Yaklaşık 15-20 dakikayı bulan bu sürenin ardından öğretmenler dersleriyle ilgili bilgi verir. İlk girdiğim sınıflarda ben de öyle yapıyordum.

Artık kalacağım yer belli olduğuna göre ihtiyaç olan bazı şeyleri satın alabilirdim. Ordu’dan geldiğim için kısa zaman içinde memlekete gidip dönme şansım yoktu. Gidiş yaklaşık bir günü buluyordu. Bu durumda iki günüm yollarda geçecekti ki bu da çok zahmetli bir işti.

Ders programımız belli olmuştu. Nöbet günlerimiz etütte görevli olduğumuz zamanlar elimizdeki haftalık ders programında belirtilmişti.

Nöbetler, derslerin en az olduğu günlere yazılıyordu. Nöbetçi öğretmen dersi olmadığı zamanlar okulu terk edemiyor; bir mazeretten dolayı okulda bulunmayan öğretmenlerin yerine görevlendiriliyordu. Bu görevlendirme ders işlemekten çok, sınıfta ihtimal bir disiplinsizlik olmasın diye yapılıyordu. Ayrıca öğretmenler bu durumda eğitim öğretimden tutun da hayata dair birçok konuda konuşma yapıyordu. Bir nevi dolaylı bir rehberlik dersiydi.

İlk nöbet günümde, okul idaresi bir sınıfın öğretmeni olmadığını söyledi. Ben de hemen o sınıfa gittim. Kısa bir konuşmadan sonra kürsüye oturdum ve onları serbest bıraktım. Çok saygılı ve disiplinli öğrenciydiler. Hepsi de kendine göre önemli gördüğü veya tam hazırlanmadığı derslere çalışıyorlardı. Ben de oturduğum yerden onlara bakıyordum. Sinek uçsa duyulacak gibiydi.

Herkesin sessizce çalıştığı, neredeyse nefeslerin bile duyulacağı bir ortamda bulunmanın verdiği yalnızlık hissiyle lise yıllarıma gittim. Bir an o sıralarda oturduğumu hayal ettim. Zihnimde geçmiş senelerim resmigeçit yaptılar.  Arkadaşlarımızla gülüştüklerimiz, münakaşa ettiğimiz, yazılılarda ter döktüğümüz, boş derslerde okuldan kaçtığımız, gönlümüzdekilere üzerinde pulu olmayan mektuplar yazdığımız, üzüldüğümüz ve sevindiğimiz yılları hatırladım.

Her birinin oturuşuna ve yüz ifadelerine göre geçmişimi hayal ettim.

Şu ön sırada oturan delikanlı bana matematik derslerindeki dikkatimi hatırlattı. Ön cam kenarında oturan öğrencim, soracağım sorudan önceki tavırlarıma benziyordu. Orta grubun önündeki kişinin ruh hali kimya derslerinde; iki gazdan nasıl su olduğunu düşündüğüm zamanlardaki halim gibiydi.

Sağ arkadaki öğrencimin hali hasta hasta okula geldiğim zamandaki halime benziyordu. Onun önündeki öğrencim ise edebiyat dersinde, bir beytin edebi sanatlarını düşünür hali vardı üzerinde. Sağ arkadaki bir ressam edasıyla oturuyordu. Onun iki önündeki hayalinden dünya turuna çıkmış gibiydi.

Ya o tek oturan öğrenciye ne demeli? Kesin anne ve babasının rahatsızlığı gelmişti aklına ve şimdi ne haldeydi onu düşünüyor gibiydi. Şu ara sıra tavana bakan öğrenciye ne demeli? Gönlünü kaptırdığı kişiye daha açılamamış olmanın sıkıntısı vardı üzerinde. Onun yanındaki de “Ne olacak bu bölgenin geleceği” der gibiydi.

Ne zaman ve hangi hayalin kurulduğunu en iyi kişi kendisi bilir. Ben de öyle dalmış onlar yerine hayal kuruyordum.  Her hayal geleceğe dairdir. Her umut yarınlara dairdir. Yıllar geçer hayaller aynı kalır. Sadece hayallerin sahipleri değişir. Dün Ahmet’in kurduğu hayali bugün Mahmut kurar. Tek benzer tarafı her yaşın hayalini hemen hemen aynı olmasıdır.

Bu hayal kurma işi ne kadar sürdü bilmem ama o sükûnetin içinde insanı ürperten teneffüs zili beni kendime getirdi. Tabii hayallerimi de alıp götürerek.

Hayalleri korumak lazım.  “İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar” demiş, Yahya Kemal. Siz siz olun hayallerinize sahip çıkınız…

 

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku