son haberler

Her Taşın Altındaki Evanjelist ve Siyonist Şeytan! – II

Yayınlanma Tarihi: 28 Eylül 2018 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Merzifon Anadolu Koleji’nden mezun olan öğrencilerin yıllara göre isimleri, edindikleri meslekler ve ikamet yerleri yöremiz hinterlandı için şöyledir ((PABCFM, Reel 629, No.:759, 768-777): 1890 yılı, İfandidesAndreas (Vaiz / Beyalan), 1893 yılı, ArslanyanOhannes (Doktor / Ordu), 1894 DiktyopoulosApostolos (Ticaret / Ünye), 1901 DerbabyanMisag M. (Avukat / Ordu), 1903 SericanyanRaphael M. (Tüccar / Ordu), 1907 (BilogyanHaroutune H. (Tüccar / Ordu), 1907 KantemuryanKrikor M. (Öğretmen / Ordu), 1908 KantemuryanMisag S. (Öğretmen / Ordu), 1910 ÇadırcıyanYervant A. (Öğretmen / Ordu), 1911 Mimoğlu N. (- / Ünye), 1912 TheocharidesXenophon D. (- / Ünye), 1913 TerzopoulosChristos L. (- / Fatsa).(sh. 268 – 276)4

Ruhban Okulu ve Anadolu Koleji gibi Yatılı Kızlar Okulu da sadece Merzifon istasyonu değil, bütün Anadolu’ya hizmet veren bir kurum haline gelmiştir. Bazı yıllarda okulda eğitim gören öğrencilerin geldikleri merkezler incelendiğinde bunu açıkça görmek mümkündür. 1888 yatılı öğrencilerin ikisi Kayseri’den, ikisi Yozgat’tan, ikisi Trabzon’dan, beşi Ordu’dan, biri Sivas’tan, ikisi Merzifon’dan ve geri kalan 21 öğrenci de istasyona bağlı diğer yerleşim yerlerinden gelmişlerdir. (sh. 192)4

Ayrıca 1888 yılı mezunlarından ve Ünye’nin yerlilerinden Mr. DemetriusTheocharides Atina’daki eğitimini tamamlayarak koleje gelmiştir. Böylece okulun Rumca bölümünün başına Protestan bir Hıristiyan Rum getirilmiş ve Rumca çalışmaları için mükemmel bir gelişme vuku bulmuştur.4

Ermenilerin, kendi ırkdaşları dahi olsa, muhbirlik yapıyor diye öldürdükleri birçok şahıs vardır. Aslen Eğinli olup Ordu’da ikamet eden, kaymakam Bekir Paşa’nın refakatinde ticaret yapmak için Merzifon’a gelerek Bekir Paşa’ya muhbirlik yapan ve halka Osmanlı Devleti lehine nasihatlerde bulunan Mardiros da silâhlı iki şahıs tarafından öldürülmüştür (BOA, Y.A. Hus., Belge No.: 273/112).(sh. 428)4

Anadolu Koleji’nde 1904 yılında okulun Rum öğrencileri biri Rum İrfanperver Kulübü, diğeri Pontus Kulübü adı altında çalışmalarına başlamıştır. Daha sonra bu kulüplere bir de Musikî kısmı ilâve edilerek Pontus Cemiyeti adı altında bir dernek teşkil edilmiştir. Dernek gizli olarak oluşturulmuş ve (sh. 325) Merzifon, Samsun, Trabzon, Gümüşhane, Amasya, Giresun, Ordu vs. gibi şehirlerde yapılacak büyük ve geniş teşkilâtın temelini oluşturmuştur. Bu dernek bünyesinde yürütülen çalışmalar 1908 yılında Samsun’da kurulan Müdafaa-i Meşruta ve onun ardından Mukaddes Anadolu Rum Cemiyetleri ile genişletilmiştir. 1910 yılında Pontus adlı bir broşür yayımı ile çalışmalarını çevre bölgelerde genişletmiştir. (sh. 326)4

Amerikan Board misyonerleri bilgi ve deneyimlerini Amerikan Board’a danışmanlık yaparak aktarmışlardır. Bunun en güzel örneği 1910 yılında yaşanmıştır. George E. White bölgeyi iyi tanıdığı için Ordu ve Trabzon’da incelemeler yapmakla görevlendirilmiştir. Beş kişi birlikte birkaç gün Trabzon ve Ordu’da inceleme yapmışlardır. Ordu’daki incelemelerde, iyi bir Ermeni Protestan cemiyeti okulunun ve şehirdeki Rum Protestan okulunun baş öğretmenlerinin yine Anadolu Koleji mezunu olması inceleme ekibini oldukça mutlu etmiştir. (sh. 384)4

Her ne kadar Rumların bu şekilde teşkilâtlanmalarının amacı, Merzifon Amerikan Koleji bünyesindeki Pontus Kulübü başkanının 1908 yılında Samsun’daki Rum Teceddüt ve İhya Cemiyeti’ne (Yenilenme ve Canlanma Derneği) gönderdiği mektupta, ‘vatanın değişik yerlerinden gelip eğitim gören, bu okul içerisindeki öğrencilerin birbirlerine karşı yakınlaşma ve kardeşliğini sağlamak ve eğitim ve öğretim sayesinde onların ruhî ve bedenî kuvvetlerini olgunlaşma gayesine sevk ve ulaştırmaktan ibarettir’ diye açıklansa da aynı mektubun sonunda korkusuzca kullanılan ‘yaşa Yunan, yaşa kurtuluş (halâs)’ ibareleri(Pontus Meselesi, I. Kısım, 7. Fasıl, s. 94-95) asıl amacın Trabzon, Giresun, Ordu, Canik, Sinop, Gümüşhane, Karahisar-ı Şarkî, Tokat, Amasya, Çorum ve Yozgat sancaklarını, Erzincan sancağının Refahiye ve Kuruçay kazalarını, Kastamonu vilâyetinin Tosya ve Taşköprü kazalarını tamamen; Erzurum vilâyeti, İspir ve Bayburt kazalarını; Sivas vilâyeti, Koçgiri (merkez), Hafik, Yenihan ve İnebolu kazalarını kısmen içine alan bölgede bağımsız bir Pontus Cumhuriyeti kurmak olduğunu doğrulamaktadır.(sh. 551)3-4

Ankara Hükûmeti bölgede Rumların niyetlerini anlamakta gecikmemiş, içinde bulunduğu zor şartlara rağmen misyonerler ve Rumların kendi aleyhine oluşturduğu bu dayanışmayı kırmasını bilmiştir.3

Bir taraftan askerî hareketler yürütülmekle beraber diğer taraftan da Pontus teşkilâtını meydana getirmiş ve bunca mezalim ve facialara sebebiyet vermiş olan şahıslar hakkında kanunî kovuşturmaya girişilmiş ve yakalananlar Amasya’da Büyük Millet Meclisi’nin seçilmiş üyelerinden oluşan Samsun Bölge İstiklâl Mahkemesi’ne gönderilmiş ve emanet olunmuşlardır. 1921 yılı Ağustos ayında işe başlayan adı geçen mahkeme değişik tarihlerde Merzifon, Samsun, Trabzon, Giresun, Ünye, Ordu ve diğer yerlerdeki Pontusçulara ait yargılamalar ile uğraşarak zanlılar hakkında hak ve adaletin gereklerini yerine getirmişlerdir.(sh. 570 – 571)4

Amerika, 02 Nisan 1917’de Almanya’ya savaş ilân ederek, I. Dünya Savaşı’na katılmasına rağmen, Almanya’nın müttefiki olan Osmanlı Devleti’ne savaş ilân etmemiştir. Fakat Osmanlı Devleti’nin Amerika ile normal ilişkilerini devam ettirmesi, Almanya’yı rahatsız etmiş ve Almanya’nın baskısı üzerine Osmanlı Devleti, 20 Nisan 1917’de, Amerika ile diplomatik ilişkilerini kesmiştir. Fakat Amerika’ya savaş ilân etmemiştir.Osmanlı Devleti ilişkilerini keserken, Hariciye Nâzırı Ahmet Nesimi Bey, Amerikan büyükelçisinden özür dilediği gibi Anadolu ve diğer Osmanlı topraklarındaki Amerikan okullarına ve misyonerlik müesseselerine dokunulmayacağı hususunda da teminat vermiştir.8 (!)

Savaş ve Millî Mücadele sırasında, özellikle Anadolu’daki Amerikan okullarının birçoğu kapanmış bulunuyordu. 1927 yılında, bu okulların durumu şöyledir: İzmir’de Milletlerarası Yüksek Öğretim Enstitüsü (International College) ile 8 ilk ve orta okul düzeyinde Amerikan kurumu mevcuttur. Bu sekiz okul şunlardır: Adana, Merzifon, İzmir, Tarsus ve Bursa ile İstanbul’da 3 tane okul.8

Bu okullar, 19. yüzyıl içinde, esas itibarı ile misyoner kuruluşları tarafından ve Hıristiyanlığı yayma amacı ile açılmışlardı. Osmanlı Devleti’ne başkaldıran Ermenilerin, genellikle Amerikan okullarından yetiştikleri ve hatta Ermeni terör örgütlerinin de bu Amerikan okullarını karargâh olarak kullandıkları bilinen gerçeklerdendir. Bunun klâsik örneği, Merzifon’daki Amerikan Koleji’nin, 1892 – 1893 Merzifon ayaklanmalarında Hınçak Komitesi’nin karargâhı olmasıydı.Bundan dolayıdır ki Lozan Konferansı’nda, yabancı okulların Türk topraklarından tümden çıkarılması için mücadele verilmiş, fakat ancak belirli bir noktaya kadar başarı sağlanabilmişti.8

Amerikan Board misyonerlerinin 1851 yılında başlattıkları ve 1886 yılında Anadolu Koleji’nin kurulmasıyla en verimli dönemine giren Merzifon macerasına, Türk halkı aleyhinde bulundukları (sh. 571) faaliyetlerinin açık bir şekilde ortaya çıkmasından sonra 14 Mart 1921 tarihinde Ankara Hükûmeti tarafından son verilmiştir. (sh. 572)4

Merzifon Anadolu Koleji, Osmanlı toprakları üzerindeki yaklaşık otuz yıllık varlık sürecinde Rumlar ve diğer topluluklar arasında hem eğitim alanında hem de sosyal ve kültürel alanda çok yoğun faaliyetlerde bulunmasına rağmen Türk halkına bu manâda hiçbir faydası olmamıştır. Bu kadar yıllık faaliyet dönemi içerisinde okul kayıtlarında buradan mezun olan sadece bir Türk öğrenciye rastlanmıştır: 1909’da koleje giren ve 1914 yılında mezun olan Nureddin Pehlivanzade(George E. White, AdventuringWith Anatolia College, Grinnell-Iowa, s.165)3.

ABCFM (TheAmerican Board of CommmissionersforForeignMission) Arşivi’nde 500.000’ni aşkın belge birikmiştir. Board Teşkilatı’nın çalışmaları, Boston’daki United ChurchBoard for World Mission’ın kütüphanesinde bulunmaktadır. Harvard Üniversitesi Houghton kütüphanesinde bulunan ABCFM Arşiv belgelerine göre 1910 yılına geldiğinde 102 misyon istasyonunun yanında 600 çalışanı olmuştur. Türkiye ile ilgili belgeler; ABC. 16.9 kısmında yer almaktadır. 1819 yılından itibaren Anadolu’ya gelen Amerikan misyonerlerinin tutmuş oldukları kayıtlar bu kısımdadır.5

Amerika’nın Türkiye Cumhuriyeti nezdindeki ilk büyükelçisi Joseph C. Grew, 18 Eylül 1927 günü İstanbul’a gelmiş ve 12 Ekim 1927 günü de Ankara’da güven mektubunu Atatürk’e sunarak göreve başlamıştı. Grew, 08 Mayıs 1928 tarihli Washington’a gönderdiği ikinci bir telgrafta şöyle demektedir: “İslâm’dan kopan Türkiye’nin, müstakbel büyümesi ve kültürü için temel alabileceği, kendisine özgü bir uygarlığı yoktur. Bu sebeple, yapabileceği tek şey, Batı’yı taklit etmektir.8

Amerikalı diplomat, yukarda da belirttiğimiz gibi Amerikan okullarının açılmamasını, yeni Türkiye’nin kültür milliyetçiliğine bağlarken, öte yandan Türkiye’yi kültürsüzlük ve uygarsızlıkla itham edip, Batı taklitçiliği yaptığını ileri sürmektedir. Kültürü ve uygarlığı olmayan bir millet ve devlet, millî kültür mücadelesi yapar mı? Türk Milleti, çeşitli insan sürülerinden meydana gelmiş toplama Amerikan halkı mı?8

Bölgemizde Türk varlığını ve kültürünü bilimsel temellere dayalı tarihsel araştırmalarla uluslararası arenada bütün açıklığıyla sergilemeye mâtufçalışmaların yapılması dileğiyle.

 

KAYNAKÇA :

3ALAN, Arş. Grv. Gülbadi –PROTESTAN AMERİKAN MİSYONERLERİ, ANADOLUíDAKİ RUMLAR VE PONTUS MESELESİ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 10, Yıl: 2001.

4ALAN, Gülbadi – Amerikan Board’ın Merzifon’daki Faaliyetleri ve Anadolu Koleji, TTK Yayınları XVI. Dizi – Sayı: 112, Ankara, 2008, 650 sh.

5 YILDIZ, Doç. Dr. Özgür – ABCFM (Amerikan Board) Arşivleri’nin Osmanlı Amerikan İlişkileri Bağlamında Değerlendirilmesi, Tarih Okulu Dergisi (TOD), Eylül 2016, Yıl 9, Sayı XXVII, ss. 519-541.

8 ARMAOĞLU, Prof. Dr. Fahir – Türkiye’deki Amerikan Okulları Krizi 1927-1928, http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-37/turkiyedeki-amerikan-okullari-krizi-1927-1928

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku