son haberler

İnşallah Yanılırım

Yayınlanma Tarihi: 9 Kasım 2018 okunma

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Cumhuriyet döneminde Türkiye iki önemli savaş tecrübesi yaşamıştır. Birincisi NATO bünyesinde Kore ve 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı, yakın dönemde ise Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Harekatı. Suriye’de yapılan bu harekatta şüphe yok ki terörle mücadeleden gelen tecrübenin katkısını tartışmaya bile gerek yoktur. Bu tecrübelerin haricinde yurt dışındaki askeri üslerimizi de hatırlatmak istiyorum. Tabi ki bu üslerdeki asker sayımızda dahil…

Birinci sırada 5 bin askerle Suriye gelirken ikinci sırada 2500 asker ile Irak gelmektedir. Daha sonra sırasıyla 750 asker Azerbaycan’da, 563 asker Afganistan’da, 400 asker Kosova’da, 300 asker Katar’da, 250 asker Bosna’da, 200 asker Somali’de ve 100 asker de Arnavutluk’ta bulunmaktadır. Sudan’da ise çalışmalar devam etmektedir. Toplam sayı ise yaklaşık 10 bin asker etmektedir. Bizim konumumuzdaki bir ülke için yeterli olmasa da hiçte azımsanacak bir sayı değildir. Bu askerlerimiz farklı coğrafyalarda farklı tecrübeler edinmektedir. Unutmayalım ki bütün bunların ekonomik karşılığı da vardır.

Bir de TSK’nın personel durumunu hatırlatmak istiyorum. Toplamda 400 bin kişiyi barındıran TSK’da 203 general 26 Bin subay, 65 Bin astsubay, 47 bin Uzman erbaş, 16 bin sözleşmeli er ve 200 bin yükümlü bulunmaktadır. Bu verdiğim rakamlar insan gücümüzü veriyor ama bir de konuyla ilgili oldukları için 3 ülkenin daha askeri insan gücünü yazmak istiyorum. İsrail’in 168 bin askeri personeli olmakla birlikte istediğinde 3,5 Milyonluk sayıya ulaşabilmektedir. Zira bu sayıya kadın askerler de dahildir. İran’ın ise 400 bin askeri vardır ama 1,5 Milyon da yedek askeri vardır. Son olarak Suudi Arabistan’a gelecek olursak onların 200 bin askerinin yanında 50 bin yedek askeri vardır. Bu asker sayılarına sahip ülkelerin silah güçleri ise Türkiye ve Suudi Arabistan konvansiyonel silahlara sahipken İran ve İsrail nükleer silahlara da sahip.

Gelelim asıl konumuza. Sürekli hatırlattığım Körfez Savaşı vuku bulursa milk etkilenecek ülkeler bunlardır. Tabi ki savaş kazanma kelle sayısı ya da silah türü ile sınırlı değildir. Geride çok başka etkenler de vardır. Ama bunları nereye gidiyoruzun bir cevabı olabilir. Çünkü bu savaşta İsrail kesinlikle S. Arabistan’ın yanında yer alacaktır. Ama İran’ı kimler destekler onu kestirmek biraz zordur. Tabi ki Rusya ve Çin  İran’ı desteklemek isterler ama İran’a uygulanan ambargo büyük bir engel teşkil etmektedir. İşte böyle karmaşık bir yapı içinde Türkiye’yi rahat bırakacaklarını hiç sanmıyorum. Belki Fırat’ın doğusuna yapılacak harekatı, belki enerji alışverişini İran ile yapıyor olmamızı ya da sonradan üretecekleri bir olayı bahane ederek bizi ateş çemberine sokmak isteyeceklerdir. Ben askeri yapıları hatırlattım. İnşallah yanılıyor olurum. Yazdıklarım havada kalır. Aksi halde oluk oluk Müslüman kanı akıtacak bir savaş kapıda bekliyor demektir.

 

Kalın Sağlıcakla

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KAZMA KÜREK HAZIR OLSUN

28 Şubat 2020 okunma
Suriye- İdlib’de rejim güçleri Rusya’nın desteğiyle sivillerin üstüne bomba yağdırıyor. Halbuki Rusya, İran ve Türkiye anlaşmışlar orayı güvenli bölge ilan etmişlerdi. Onca uyarılara rağmen sivil kanı akmaya devam ediyor. Rusya sözünde durmuyor.... Devamını Oku

Ah Şu Kapitalizm

31 Ocak 2020 okunma
Rusya’nın dağılmasından sonra Dünya kapitalizmin acımasız kuralları içinde savaşmaktadır. Amerika’nın başını çektiği bu düzen vahşiliğini her yerde her alanda göstermektedir. Artık uygarlık, medeniyet, insan hakları gibi kavramlar malesef tarihin... Devamını Oku

Sana Dua Ediyorum 2020

31 Aralık 2019 okunma
O kadar çok sorunlarla yeni yıla giriyoruz ki dua etmekten başka çaremiz yok. Şayet yeni yılın sonunda başımızdaki sorunların yarısından dahi kurtulmuş olsak bunu mutluluk vesilesi sayarım.  Hadi ondan da vazgeçtim mevcut olana yenileri eklenmesin diye dua... Devamını Oku

Ya Tutarsa…!

29 Kasım 2019 okunma
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hükümet yeni vaadlerde bulunacak, çeşitli kişi, kurum, kuruluşlar gönül alıcı mesajlar yayımlayacaktır. Tabiki 4 Aralık günü hayaller yerini gerçek yaşama bırakacaktır. Ben... Devamını Oku

Ses Ver Hanım Abla

13 Kasım 2019 okunma
Kasım ayında olmamıza rağmen bahar havası yaşıyoruz. Sabah akşam serin, geceler ise ayaz geçiyor. Ben de yaz aylarında yazmam gereken yazıyı Kasım ayının bu sıcak günlerinde yazmaya karar verdim. Yazılı ve görsel medyada kadın tacizi, kadına şiddet... Devamını Oku

Harekat Değil Bu Bir Savaş!

25 Ekim 2019 okunma
Hükümet açıklamalarında Suriye’deki fiili durumun savaşa değil terör harekatı veya operasyınu dese de yaşananlara bakınca aynı fikirde olmadığımı belirtmek istiyorum. Görünürde Kuzey Suriye’de operasyondayız ama aynı zamanda Amerika-Rusya İran-Avrupa... Devamını Oku

Ayağınızı Denk Alın!

9 Ekim 2019 okunma
6 Temmuz tarihli “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçekten de zor geçiyor. Karadeniz Bölgesi’nde hala fındık parasının gölgesi devam ediyor. Ancak son üç ayda onun da etkisi ortadan kalacağı için biraz daha... Devamını Oku

Bayram Müjdeleri

9 Ağustos 2019 okunma
Tabiki ben ekonomi uzmanı değilim ama bu alandaki bazı hassas alanları gayet iyi biliyorum. Öncelikle bütün sektörlerde göstergeler negatif olsa da bankacılık sektörü ayaktaysa biraz dikkatle işler düzelir demektir. İkinci sırada ise inşaat sektörü gelir,... Devamını Oku

ABD’den Yar Olmaz!

31 Temmuz 2019 okunma
Türkiye, Suriye krizi başladığından bugüne kadar sözüm ona stratejik ortağımız ABD ile görüşüyor, çeşitli kararlar alınıyor, sözler veriliyor. Ancak ABD Türkiye’nin yararına olan hiçbir konuda alınan kararlara  uymamış, verilen sözleri... Devamını Oku

İkinci Yarı Zor Geçecek

6 Temmuz 2019 okunma
Temmuz ayı ile birlikte yılın ikinci devresini yaşamaya başladık. İlk altı ayı yerel seçim kampanyalarıyla geçirdik. Bitii gitti ama bu yılın ikinci devresi çok zor ve çetin geçecek. Öncelikle ekonomik sıkıntılar; başta esnaf kardeşlerimiz olmak üzere... Devamını Oku