son haberler

İnsan Aşısı

Yayınlanma Tarihi: 29 Haziran 2018 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

(Bu yazı geçmiş çeyrek yüzyılda yaşamış ve gelecek çeyrek yüzyılda yaşayanlar içindir. Bu tarihten öncesi zaman aşımına uğramış olup, sonrasının yapabileceği başka şeyi kalmayacağından ilgililerin ellerini çabuk tutmaları gerekmektedir)

Malumunuz olduğu üzere aşı hastalığın adıyla anılır. Kızamık aşısı, verem aşısı, kuduz aşısı gibi. Şimdi insan aşı da nereden çıktı diye sormazsınız belki ama olmalı bence. Zaten bazı kavramlar meşhurlarıyla bilinir. Aşı denilince akla yarma aşı, kakma aşı, yaprak aşısı gibi zirai aşılar gelmez. Yani öncelikle gelmez.

Şöyle bir baktığımızda geniş sahayı kapsamaktadır aşı kelimesi. Tıpta hastalıklardan korunmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve insanı bazı hastalıklardan korumak için bu yöntem şimdilik bilinen en geçerli olanıdır. Zirai olarak yapılan aşılar o bitki türünden iyi verim elde edebilmek için yapılır.

Mecazi olarak toplumsal meseleler için de kullanıldığı olmuştur. Hatta kötü gidişata dur demek için bazı tedbirler alınmasına da denir. Başarılı olursa aşı tuttu denir. Başarısızlık halinde ise tam tersi tabii.

Bazen olumsuz olarak kullanırız aşıyı. Daha önce iyi olarak bilinen kişilerin hal ve hareketlerinde olumsuz yönde bir şey olursa, bunu biri “aşılamış”; tabiri caizse yoldan çıkarmış deriz. Demek ki her zaman olumlu işlerde kullanılmamaktadır.

Malum gündemimiz “aşı” meselesiyle epey meşgul. Aslına bakarsanız genel bir kanaat olarak şunu diyebiliriz ki, gündemin bir şeylerle dolu olması yöneticilerin lehine bir durumdur. Bunu kasıtlı olarak çıkarıyorlar demiyorum.

Mizacım icabı özel bir grubu, zümreyi, derneği, cemiyeti veya cemaati, sosyal ve sportif bir kulübü doğrudan hedef almam. Bu tamamen şahsi bir yapı veya görüştür. Buradan olanlar “yanlış yapıyor” anlamı çıkmamalıdır. Yani bir tercih veya anlayış meselesidir ve nasıl tercih edilirse edilsin saygılı olmak lazım.

Ama geçmişten beri yanlış bir kanaat vardır. Mesela ülkede bir şeyi beğenir veya beğenmezsen seni yönetimin lehinde veya aleyhinde görürler. Bir yerde bir yanlışlığı dile getirsen oranın adı neyse veya orası neresi ise sizi orayı beğenmiyor olarak görebilirler.

Yani Malatya’da da Edirne’de konuşsanız konuştuğunuz şey ülkenin çok yerinde yanlış yapılan bir şey olsa dahi sizi orayı zemmettiğinizi düşünürler. Bu da bizim bazı meselelere bakışımızı göstermektedir.

Kısa insan olarak bakmayı pek becerdiğimiz söylenemez. O halde bu iş nasıl düzeltilir? Şayet eğitimi hiç yoksa tıptaki gibi; eğitimi yarı kalmışsa ziraattaki gibi aşılamalıdır. Eğitimini en yüksek yerde tamamlamışsa ona hiçbir ilaç fayda etmez zaten. Onlar her şeyin en doğrusunu bilir.

Anlı şanlı hekimler, isimlerinin önünde isimlerinden daha uzun titri olanlardan bazıları aşı olunsun, bazıları lüzum yok diyor. Konu ne? Sağlık. Sonuç ne olabilir? Ölüm veya kalıcı hastalık. Tabii birde hastalıktan korunma. Neden fikir ayrılığına düşülür?

Birinin okuduğu fakültede başka diğerinde başka diye cevaplanmaz her halde. Öyleyse bu çekişme ve çelişme neden? Millete yardım etmek için. İyi. Ben bu yardımlarınız için şahsım adına en kalbi şükranlarımı sunarım.

Bu iyiliğinizden dolayı her fırsatta sizi anacağıma, düğünde dernekte, bayramda şenlikte her türlü mecliste bu iyiliğinizden dolayı size en müsait kelimelerle teşekkür edip başkalarının da nankör etmemeleri için aynı iyi dilek ve temennilerde bulunmasını sağlayacağıma sağlığım üzerine söz veririm. Nasılsa sizler sayesinde sağlıklı bir gelecek bizleri bekliyor.

Ben yine de ilim adamlarının bir “İnsan aşısı” geliştirmesini arzu ediyorum. Diğer hastalıkların bir çaresi bulunuyor ama “İnsan hastalığının” çaresi bulunur mu bilmem.

Şimdi de insan hastalığı nasıl olur diye kafalarda soru olabilir. En önemlilerini sayabilirim: Eğitim bozukluğu, enflasyon, terör, sistemi koruma veya bozulmasından korkma hastalığı, yalan, dolan, talan gibi virüslere bir aşı bulunması insanlık adına iyi olacaktır.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler. İlim ne güzel şey değil mi?

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku