Kaşıkçı’dan Körfeze
Yayınlanma Tarihi: 26 Ekim 2018 — okunma
Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesi aylardır yazdığım savaş senaryolarının bir göstergesidir. Mesele iktidar kavgası gibi görünse de olayın gerçek muhatapları Suudi Arabistan, İran ve Türkiye’dir. Amerika ve İsrail’in hararetle desteklediği bu projenin yanında olan BAE, Mısır, Ürdün gibi Ülkelerin tutumu, onların yanında yer alması maalesef acı bir durumdur.
Bahsettiğimiz savaş senaryosunu biraz açacak olursak Kaşıkçı olayıyla Türkiye ve Suudi Arabistan karşı karşıya gelecektir bu vesile ile Türkiye’nin Arap Dünyası’ndaki yayılmacılığı önlenecektir. Liderler, yönetimler bazında Türkiye İstenmiyor olsa da Arabistan sokakları tam aksine Erdoğan ve Türkiye hayranıdır. Arabistan derken Suudi Arabistan’ı kastetmiyorum tüm Arap Alemi kastediyorum. Aslında Suudi Arabistan diğer Arap ülkelerini de arasına alarak Türkiye’ye zarar verecek her türlü eylemi zaten destekliyordu. Gezi olayları FETÖ, PKK ve son olarak da Suriye’de YPG’ye alkış tutup yardım etmelerinin nedeni de gene Türkiye’yi durdurma planından başka bir şey değildir. Türk İstihbaratı olaylara vakıf olduğunda Kaşıkçı olayında süreci diplomatik krize sokmadan götürmesinin nedeni de budur. Gelelim ikinci bölüme Amerika’da beş yüz bin kişinin iş bulduğu silah sektörüne mutlaka yeni sahalar açılması gerekiyor hal böyle olunca Ortadoğu’nun şeytan üçgeni Amerika, İsrail ve Suudi Arabistan devreye giriyor ama maalesef Suudi Arabistan burada büyük bir oyunun içine çekilmiş oluyor başta Türkiye’ye karşı kurgulanan Suudi Arabistan arkasına aldığı diğer Arap ülkeleriyle İran ile Çalışma ortamına giriyor.
Amerika ve İsrail kendi çıkarları uğruna Suudi Arabistan`ı ateşin içine iterek körfezde yıllarca bitmeyecek bir savaşın alt yapısını oluşturuyor. Gerçekten Türkiye ile başlayan bu senaryo Körfezde İran ile savaşarak maalesef bir ateş topuna dönüyor. Düşünün Körfezdeki savaşta zuhuri görüntüde İran ile Arabistan olsa da arka planda İran`ı destekleyen ülkeler ve Suudi Arabistan’ı destekleyen Ülkeler savaş durumunda olacaklardır ve bu durumumuzun yıllar bitmeyecek kin ve nefret tohumları ekecektir. Kazananı olmayacak bu savaşın kaybedeni başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm İslam dünyası olacaktır.Suudi Arabistan bırakın Körfez savaşını kendi içinde içinde başlayan çok savaşı bile durduramayacaktır. Vahabiler, Sunniler, Şiiler farklı isteklerle yola çıkacaktır. Suudi Arabistan’ın en büyük gafleti budur.
Peki kazanan kim olacak derseniz işte bu savaşın kazananı İsrail ve Siyonizm’in hükümdar olduğu Amerikan silah sanayi olacaktır Türkiye`ye gelince bu zamana kadar yaptıkları sınırlarımızı taşlayıp geri dönmüştür akıbet gene aynı olacaktır. Onun içindir ki krize rağmen savunma sanayisine yapılan yatırımlar tam gaz devam etmektedir. Kim nerden nasıl eleştirirse eleştirsin hükümet dış siyasette top yekün desteklenmelidir.
28 Şubat 2020 — okunma
Suriye- İdlib’de rejim güçleri Rusya’nın desteğiyle sivillerin üstüne bomba yağdırıyor. Halbuki Rusya, İran ve Türkiye anlaşmışlar orayı güvenli bölge ilan etmişlerdi. Onca uyarılara rağmen sivil kanı akmaya devam ediyor. Rusya sözünde durmuyor....
Devamını Oku
31 Ocak 2020 — okunma
Rusya’nın dağılmasından sonra Dünya kapitalizmin acımasız kuralları içinde savaşmaktadır. Amerika’nın başını çektiği bu düzen vahşiliğini her yerde her alanda göstermektedir. Artık uygarlık, medeniyet, insan hakları gibi kavramlar malesef tarihin...
Devamını Oku
31 Aralık 2019 — okunma
O kadar çok sorunlarla yeni yıla giriyoruz ki dua etmekten başka çaremiz yok. Şayet yeni yılın sonunda başımızdaki sorunların yarısından dahi kurtulmuş olsak bunu mutluluk vesilesi sayarım. Hadi ondan da vazgeçtim mevcut olana yenileri eklenmesin diye dua...
Devamını Oku
29 Kasım 2019 — okunma
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hükümet yeni vaadlerde bulunacak, çeşitli kişi, kurum, kuruluşlar gönül alıcı mesajlar yayımlayacaktır. Tabiki 4 Aralık günü hayaller yerini gerçek yaşama bırakacaktır. Ben...
Devamını Oku
13 Kasım 2019 — okunma
Kasım ayında olmamıza rağmen bahar havası yaşıyoruz. Sabah akşam serin, geceler ise ayaz geçiyor. Ben de yaz aylarında yazmam gereken yazıyı Kasım ayının bu sıcak günlerinde yazmaya karar verdim. Yazılı ve görsel medyada kadın tacizi, kadına şiddet...
Devamını Oku
25 Ekim 2019 — okunma
Hükümet açıklamalarında Suriye’deki fiili durumun savaşa değil terör harekatı veya operasyınu dese de yaşananlara bakınca aynı fikirde olmadığımı belirtmek istiyorum. Görünürde Kuzey Suriye’de operasyondayız ama aynı zamanda Amerika-Rusya İran-Avrupa...
Devamını Oku
9 Ekim 2019 — okunma
6 Temmuz tarihli “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçekten de zor geçiyor. Karadeniz Bölgesi’nde hala fındık parasının gölgesi devam ediyor. Ancak son üç ayda onun da etkisi ortadan kalacağı için biraz daha...
Devamını Oku
9 Ağustos 2019 — okunma
Tabiki ben ekonomi uzmanı değilim ama bu alandaki bazı hassas alanları gayet iyi biliyorum. Öncelikle bütün sektörlerde göstergeler negatif olsa da bankacılık sektörü ayaktaysa biraz dikkatle işler düzelir demektir. İkinci sırada ise inşaat sektörü gelir,...
Devamını Oku
31 Temmuz 2019 — okunma
Türkiye, Suriye krizi başladığından bugüne kadar sözüm ona stratejik ortağımız ABD ile görüşüyor, çeşitli kararlar alınıyor, sözler veriliyor. Ancak ABD Türkiye’nin yararına olan hiçbir konuda alınan kararlara uymamış, verilen sözleri...
Devamını Oku
6 Temmuz 2019 — okunma
Temmuz ayı ile birlikte yılın ikinci devresini yaşamaya başladık. İlk altı ayı yerel seçim kampanyalarıyla geçirdik. Bitii gitti ama bu yılın ikinci devresi çok zor ve çetin geçecek. Öncelikle ekonomik sıkıntılar; başta esnaf kardeşlerimiz olmak üzere...
Devamını Oku