son haberler

Masal Ebesi Nazmiye

Yayınlanma Tarihi: 19 Nisan 2019 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Yolumuz Ankara’nın Beypazarı’na düşüyor. Tarihi bir şehir. Günümüz mimarisine inat tarihe karşı direniyor hala. Aslım bu der gibi.

Her ne kadar ortaokul fen kitaplarına son Anadolu parsının öldürüldüğü yer olarak kayıt düşülmüşse de bu onun suçu değil tabii. Bu olay 1974 yılında gerçekleşmiş ve kitaplara girmiştir.

İki binli yıllara gireli nerdeyse çeyrek yüzyıl olacak. Beypazarı, Anadolu’nun bağrında hala eski günleri hakkında bilgi veriyor. Kim bilir “medeniyet” denilen şey dünyamıza uğramadan önce nasıl bir yerdi kim bilir?

Tarihi korumak, biyoçeşitliliğe sahip çıkmak kültürel bir görevdir aslında. Hatta insani bir görevdir. Bugün dünyamızda nesli tehlike altında yüzlerce canlı türü vardır. Yine özellikle ülkemizde tarihi dokusu gittikçe kaybolan onlarca yerleşim yeri var.

Peki bunlara yeterince sahip çıkabiliyor muyuz?

Sanmıyorum. Şayet kültürel değerlerimizi koruyabilseydik Beypazarı gibi birçok yerleşim yerinin eski haliyle ayakta kalmasının sağlardık.

Bu konular üzerinde çok düşünülecek konular. Biz şimdi bu şirin ilçemizde yaşadığımız bir olayı nakledelim.

Kahramanımız bir müze evde görevli ablamız. Şu an neresi olduğunu bilmiyorum. Çünkü bu yazıyı yazdığım an itibariyle aradan yaklaşık bir yıl geçti. Yine de hafızamı yokladığımda hatırı sayılır bir hatıra bulabiliyorum.

Tarihi bir müzede görevli ablamızın adı kendi ifadesiyle “Masal Ebesi Nazmiye.” Bu ismi kendi mi verdi başkası mı uygun gördü bilmiyorum ama yaptığı işe bakılırsa tam uymuş.

Masal ebesi yani Nazmiye Hanım gelenlere müze hakkında hem bilgi veriyor hem de bir kıssa anlatıp konuyla ilgili bir soru soruyor. Bilene bir ödül veriyor. Burada ödül tamamen sembolik. Çünkü orada bulunanlardan birinin doğru cevap vermesi, soruyu cevaplayana izahı mümkün olmayan bir paye kazandırmış oluyor. Ortaokul sıralarında “Bilmekten doğan sevinç” başlıklı bir yazı okumuştum ve bir şeyleri bilmenin zevki çok az şeyde olduğuna kanaat getirmiştim.

Masal Ebesi işini iyi yapıyor. Bütün dikkatleri üzerine çekerken çalıştığı yerin tanınmasına da katkıda bulunuyor. Bu satırları okuyanın da anlayacağı gibi taa Beypazarı’nda olan bu durum yüzlerce kilometre ötelere taşınmasına katkı sağlamış oluyor.

Bazı hususlarda tanıtım çok mühim. Tanıtılan her ne ise hem müessese hem de müşteri başka bir tabirle ihtiyaç sahibi konuyla ilgili bilgi sahibi oluyor. İhtiyaç sadece yemek, içmek; giyinip, kuşanmak veya başka eşyalar almak değildir. Kültürel değerler hakkında bilgi sahibi olmak da bir ihtiyaçtır. Çünkü insan sosyal bir varlıktır.

Bir gün bu yazılanlar Masal Ebesine ulaşır mı bilmiyorum ama en azından onun hatırası için bir şeyler yapmış olmanın mutluluğu içindeyim.

Sağlık ve huzur içinde nice senelere ablacığım. Hayatın, en güzel masallar gibi devam etsin.

 

 

 

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku