son haberler

Mazide Hatıram Yahut Sosyal Geri Dönüşüm

Yayınlanma Tarihi: 20 Nisan 2018 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Şöhret her devirde çok kişi tarafından arzu edilen şey olmuştur. Sadece münevver ve din adamları şöhrete yakın durmamışlar. Büyükler şöhreti iki kısma ayırır. “Birincisi, bir kimse şöhret olmayı arzu eder, o afettir” şeklindedir.

Şöhret hangi sebepten afet olabilir?

Lügat itibariyle tanınmış, herkesçe bilinen, şan, nam gibi manalara gelen bir kelimedir. Hal böyle olunca ‘kibir’ yani kendini beğenme veya diğerlerinden üstün görme; başkalarını kendinden aşağıda görme gibi ‘kalp’ hastalığına sahip olabilir. Buradaki ‘kalp’ hastalığı tıbbi bir terim olmayıp; insanları sevme, kıymet verme veya aşağı görme gibi ‘soyut’ kavramları ihtiva eden bir haldir.

Kibir yani kendini beğenme ve kendini üstün görme hali aşırı derecede kişiye yerleşmişse başkalarını ‘hiç’ sayabilir. Bu tür hastalığa yakalanmış kişiler cemiyette ‘vasat’ yani orta yol sınıfında değil, üstün canlı vasfında sanırlar kendilerini. Hal böyle olunca söyledikleri, yaptıkları, hatta yapmadıkları şeylerle gündeme gelirler.

Bazıları o kadar ileri giderler ki yeryüzünde ondan üstün canlı yok. Bunlar her meslekten olabilirler. Ama en tehlikelileri idareci sınıfında olanlardır.  Mussolini, Hitler, Lenin, Firavun, Nemrut ve Slobodan Miloşeviç bunlardan birkaçıdır.

Ama şöhretli olan liderler değildir. Sporcu, sinema sanatçısı, müzisyen, yazar, ressam, bestekâr gibi daha nice meşhurlar vardır.

Bunların çoğu normal hayat süremeyip ömürlerini korku ve huzursuzluk içinde geçirmişlerdir. Çoğu insanlık tarihine kara leke olarak geçmiştir. Kimi intihar etmiş kimi suikasta uğramıştır. Kimileri denizde boğulmuş, kimi bir topal sivrisinek sayesinde hayatiyetini yitirmiştir.

Tarihe ‘fil vakası’ olarak geçen hadisede ise kuşların Ebrehe ordusuna saldırması ve gagalarındaki taşları fillerin üzerine atması neticesinde Ebrehe’nin ordusu mağlup olmuştur. Topu topu bir zeytin çekirdeği kadar bile olmayan taşlar, koskoca fili cansız olarak yere sermiştir.

Ebrehe sefere çıkarken mağrur bir vaziyette neticeden kendi adına emin olmasına rağmen, hiç de istediği bir son olmamıştır.

Bir zeytin çekirdeğinden küçük bir kütlecik, ne kadar kibirli olursa olsun, ne kadar mağrur olursa olsun; ister sultan, ister kral, ister imparator, başkan olsun insanı tacından, tahtından edebiliyor. ABB başkanı John F. Kenedi, Enver Sedat, Çavuşesku görevdeyken öldürülen liderlerden. İlk ikisi suikast, sonuncusu ihtilalde öldürülmüştür. Adnan Menderes yazının konusuna misal teşkil etmemektedir.

Daha şöhretin zirvesinde ve gençken burnundan kıl aldırmayanlar yaşlandıkça yerini yenilerine bırakmaktadırlar. Onlar için asıl ölüm budur. Siz yaşadığınız halde artık başkaları alkışlanıyor, başkaları omuzlarda taşınıyordur. Tıpkı kendisinin de ilk şöhret yıllarında olduğu gibi.

Dünya her devir daiminde bunlar olacaktır. Gelen gidecek bir yenisi gelecektir. Geride ne bıraktıklarından çok, ne kadar iyi şeyler bıraktığın mühimdir. Geriye gözyaşı ve ah bırakabileceğin gibi seni dualarla anan milyonlar da bırakabilirsin. Acaba Hitler geriye ne bıraktı, Menderes ne bıraktı? Sizce götürdüklerimi daha fazla, bıraktıkları mı?

Geride bir tane bile gözü yaşlı biri bıraktıysanız, geriye bir tane bile olsa kamu vicdanını rahatsız şey bıraktıysanız, geriye bir tane dahi gayri ahlaki, gayri insani bir hatıra bıraktıysanız nasıl yâd edileceğinizi ancak varisleriniz görebilir. Bunun da tamiri yoktur.

Her madenin bir geri dönüşüm şekli vardır. Çok suyun, çok yiyeceğin, çok bilginin geri dönüşü aynı mı sizce?

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku