Mazide Kalmış İki Hatıra
Yayınlanma Tarihi: 3 Kasım 2017 — okunma
Kimseler Görmesin
Çevre dostu.
Ham maddesi ağaç olan kâğıttan yapılan ve bugünkü “poşet” denilen petrol artığı çevre tahribatçısına yerini bırakana kadar insanlık tarihine hizmeti oldu.
İçerisine bir şeyler konulduğunda silindirik bir hal alan ve olduğu yerde dikdörtgen şeklinde duran, el emeği bir yardımcı eşya.
Hazır olarak satılmazdı. Mahalle bakkalı onu gazete kâğıdından yapardı. İçerisine un, şeker, makarna, pirinç, bulgur ve buna benzer malların koyulmasına yarardı. File ise hepsinin taşındığı el ile örülürdü.
Mahalle bakkalı boş vaktinde kese kâğıtları yapardı. Uygun bir şekilde kestiği gazete kâğıtlarını, buğday ununu su ile karıştırarak elde etmiş olduğu yapıştırıcı ile kullanılacak hale getirirdi. İlk yapıldığında kurumaya bırakılırdı.
Ham maddesi ağaçtı. Yani suni değildi. İşi bittiğinde yakıldığından veya çevrede uzun süre kalmadığından çevre kirliğine sebep olmazdı.
Bakkal sahipleri ( O zamanlar adı dükkândı) boş zamanlarında kese kâğıdı yaparak müşteri karşısında müessesini tedarikli hale getiriyordu. Her şey nizam ve intizam dâhilinde oluyordu. Hayat belki zordu ama insanlar samimiydi
Bir şeyleri sakladığından ve keseye benzediğinden ismine “kese kâğıdı” denmişti. Her şeyin meydanda olduğu zamanlara daha çok vardı
Yeşildim Kuruttular Kısaydım Uzattılar
Köyde ekimi, dikimi ve ipliği yapımı ne zaman başladı ne zaman sona erdi bilinmiyor. Bilinen o ki belli bir süre “kendir” ipi yapıldı.
Yani hayatımıza bir girdi bir çıktı.
Kendir lifleri değişik işlemler sonucu “takır” adı verilen aletlerle ip haline getiriliyordu. Zahmetli olması, daha sonra fabrika üretimi olarak temin edilmesinden dolayı sessizce hayatımızdan çekildi.
Geriye bakıldığında dere kenarında günlerce kendirden ip yapanların telaşı kaldı hafızalarda.
Şimdi ne kendir ekiliyor ne de kendirden ip yapılıyor. Hatta böyle bir şeyin yapıldığını bilmeyenler bile var.
Kendir, önce kurutuldu, sonra iplik yapılarak boyu uzatıldı ve sonra da unutuldu.
Ve ahali de bu işten kurtuldu.
7 Mart 2024 — okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”...
Devamını Oku
18 Şubat 2024 — okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin...
Devamını Oku
6 Şubat 2024 — okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını...
Devamını Oku
25 Ocak 2024 — okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe...
Devamını Oku
10 Ocak 2024 — okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli...
Devamını Oku
4 Ocak 2024 — okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı...
Devamını Oku
22 Aralık 2023 — okunma
Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir...
Devamını Oku
11 Aralık 2023 — okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum...
Devamını Oku
2 Aralık 2023 — okunma
Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”...
Devamını Oku
27 Kasım 2023 — okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan...
Devamını Oku
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.