son haberler

Sılada Bir Evin Bacası Olsam

Yayınlanma Tarihi: 1 Aralık 2017 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Sıla,  gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer olarak bilinir. İçinde gurbetin acısı doğup büyüdüğü yerlerin hasreti vardır. Tek başına çok şey anlatan kelimedir.

Gurbet; hasrettir, ayrılıktır, hüzündür.

Gurbet; çiledir, zahmettir, sabırdır.

Gurbet anavatandan ayrılıktır, ayrı kalmaktır, ayrı bırakılmaktır.

Aslına bakılırsa her şey “Doğduğun değil doyduğun yer” anlayışı ile başlar. Doyulan yer, yaşanılan, çalışılan ve ilk başlarda geçici olarak gidilen yerdir.

Ancak her şey gurbete çıkılınca değişir. Sen her ne kadar günün birinde doğduğun yere dönmeyi planlasan da bazı şeyler hesap dışı kalır.

Geçen süre senin orada kalmanı gerektiren çok şeyle karşılaşmanı sağlar. Yeni arkadaş, yeni muhit, yeni alışkanlıklar kazanırsın. Sonra orada çocukların olur. Çocukları için doğulan yer senin için doyulan yerdir. Her şey senin tekrar sılaya gelme isteğinle gün yüzüne çıkar. Çünkü sen doğduğun yere gelirsen çocukların doğduğu yerden uzaklaşacaktır.

Neresinden bakarsan bak hasret başka bir boyuta ulaşır. Hani “Ne yardan, ne serden geçilir” sözü var ya tam o vaziyet çıkar ortaya. Yani ya sen gurbete mahkum olursun, ya da çocukların sılaya hasret kalır.

Günümüz dünyası öyle bir hal aldı ki aidiyet duygusu kaybolmaya başladı. Herkes gurbet ile sılayı aynı anda yaşıyor.

Özellikle köylerin boşalması, şehir toplumun kendine has kuralları işin içine girince neresini ana vatan olduğu da belli olmuyor.

Karı koca ayrı ayrı illerden gelmiş ve başka bir yerde yuva kurmuş. Doyulan yer ikisine göre de yabancıdır. Doyulan yer ikisine de gurbettir. İki taraf ta doğduğu yer özlemi ile yaşar. Ancak yeni doğanlar ne ananın ne de babanın vatanındandır. Burada bir sosyal çıkmaz ile karşılaşır insan. Senenin birkaç günü koca, birkaç günü karı tarafında geçirilse de çocuklar her iki tarafa da yabancıdır. İşin sonu hasrete dayanır.

Zaman geçer, yaş ilerler, takat azalır. İçine bir torak sevdası düşer. Sevda ki ne sevdadır. Çocukluk mekanların rüyalarına girer. Siyah önlüklü okul fotoğrafları içinde bir “cızz” sesi duymana yeter. Sen gurbettesin. Eşin gurbettedir. Çocuklara ana tarafından şuralı, baba tarafından buralıdır. İşin içinden çıkamazsın. Hasret kavurur. Bir çıkmazın içine düşmüşündür. Artık “keşke”ler ile “Şimdi ki aklım olsa” diye başlayan cümleler yangını azaltmaz.

Ah o doyulan yer…

Ah o doğulan yer…

Ah o hasret…

Sonra yanık yanık türküler dinler insan. Çocuklarını anlamadığı nağmeleri vardır. Çocuklarının anlamadığı sözleri vardır.

Ve yurttan sesler korosunda hüzünlü bir ses solo olarak seslenir bütün yurda.

Şu uzun gecenin gecesi olsam

Sılada bir evin bacası olsam

Artık sılada olmanın mümkün olmadığına kanaat getirenler, sılada bir evin bacası olmayı hayal eder. Baca demek tüten duman demek. Her tüten baca bir hayat demek.

Sen artık gurbette sıla hayali belki de tüten bir bacanın içindekiler gurbetteki yakınlarının hasretini duymaktadır.

Kısaca “Gurbet o kadar acı ki…”

Yine de sıla gibi acısı yok.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku