Tehlike Körfez’de

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Bundan iki ay önce idi. Orta Cami’de dışarıda Cuma Namazı için saftayız. Hoca efendi hutbeden sonra dışarıdaki cemaate hoparlörden sesli “Muhterem Cemaat! içeride klimalar çalışıyor ve boş yer var. Lütfen içeri gelin” Hoca efendi bu çağrıyı iki kez yaptıktan sonra üçüncü kez seslendi ama bu kez sonuna “Allah rızası için içeri gelin. Böyle saf tutmak caiz değildir” deyince ben cemaate biraz daha dikkatli bakmaya başladım. Öyle ya Allah rızası deyince cemaatin artık cami içine girip saf tutması gerekir ama nerde bir kaç kişi hariç kimse yerinden kıpırdamadı.

Öyle üzüldüm ve öyle umutsuzluğa kapıldım ki inanın namazı nasıl bitirdim bilemiyorum. Beni bu kadar etkileyen cemaatin tutumu değil İslam Alemi’nin geleceğiydi. Çünkü Orta Camii’de hoca Allah rızası diye yalvarıp cemaati içeri alamıyorsa bu durumdaki İslam Alemi’ni hangi hoca çıkıp dünyada bir araya getirecek? Müslümanlar kendilerine yapılan zulüm ve işkenceyi durdurmak için nasıl tek yürek tek bilek olacak? Bu olmadığı müddetçe Ortadoğu’da akan kan nasıl duracak?

Dünya’nın Suriye ile ilgilendiği bu günlerde gelmekte olan çok daha büyük tehlike gözden kaçmaktadır. Kuzey Kore ile ılıman bir iklime giren ABD asıl hedefi olan İsrail güvenliği için ve yeni enerji kaynakları için silah sanayisini canlı tutmak için Ortadoğu’da Körfez Bölgesini kana bulandırmaya hazırlanıyor. Son BM Genel Kurul’da ve güvenlik konseyinde Trump’ın yaptığı konuşmalara dikkat edin, ana hedef olarak İran’ı göstermektedir. Bütün ülkeleri İran’a karşı cephe almaya çağırmaktadır. ABD İran’a bu husumeti beslerken tabi ki kendi jetleri ve kara ordusuyla oraya girecek değildir. Bu iş için Suudi Arabistan’ı bu savaşa hazırlamaktadır. İran’da askeri törende yapılan ve yirmiden fazla cana mal olan saldırıyı İran sineye çekecek değildir. Bu ve bunun gibi başka eylemler Ortadoğu’da Şii-Sunni çatışmasına doğru hızla gitmekte ve bütün bu senaryoları ABD planlamaktadır. Suriye’deki savaşın amacına ulaştığı anda sıra Körfez’e gelmektedir. Kaldı ki Suriye Savaşı, aynı zamanda

Türkiye’yi yavaşlatma, Akdeniz’e müdahale ve İsrail’in ali menfaatleri içindir. Öyleyse o bölgede ne zaman huzur ve barış olacaktır? Bunun yolu birlik ve beraberlikten geçiyorsa, tek bilek tek yürek olmaktan geçiyorsa Ünye’de Orta Camii’nde imam Allah rızası için diye yalvarıyor, cemaati bir araya getiremiyorsa bu Müslüman toplum Dünya’da neyin etkisinde kalacak da bir araya gelecek? Korkmamak, ürkmemek elde değil. Söyleyecek son sözüm duadır. Allah İslam Alemi’ni Korusun, Hidayet Versin, Birlik, Beraberlik Ruhu Versin.

Kalın Sağlıcakla