TÜRK VE YUNAN

Misafir Kalem unyetv@unyetv.net

Sıla derdine düşünce anlarsın

Yunanlıyla kardeş olduğunu

Bir rum şarkısı duyunca gör

Gurbet elde İstanbul çocuğunu

Türkçenin ferah gönlünce küfretmişiz

Olmuşuz kanlı bıçaklı

Yinede bir sevgidir içimizde

Böyle barış günlerinde saklı

Bir soyun kanı olmasın varsın

Damarlarımızda akan kan

İçimizde şu deli rüzgar

Bir havadan

Bu yağmurla cömert

Bu güneşle sıcak

Gönlümüzden bahar dolusu kopan

İyilikler kucak kucak

Bu sudan bu tattandır ikimizde de bu günah

Bütün içkiler gibi zararı kadar leziz

Bu iklimin meyvesinden sızdırılmış

Bu içkidir kötülüklerimiz

Aramızda bir mavi büyü

Bir sıcak deniz

Kıyılarında birbirinden güzel iki milletiz

Bizimle dirilecek bir gün

Egenin altın çağı

Yanıp yarının ateşinden

Eskinin ocağı

Öne bir kahkaha çalınır kulağına

Sonra Rum şiveli Türkçeler

Boğazdan söz eder sen rakıyı hatırlarsın

Yunanlıyla kardeş olduğunu

Sıla derdine düşünce anlarsın

Londra 1947

Bu şiirle ilk kez nerede karşılaştım bilir misiniz? Diye sorsam size, öncelikle bana “şiirle karşılaşılır mı? Diye soracaksınız. Şiir okunur diyeceksiniz. Evet okunur ama ben bu şiire resmen karşılaştım.

Mübadeleyi aktaran dev boyutta ki siyah beyaz bir fotoğrafın üzerinde ve tam benim boyumda ve hiç ummadığım bir anda ummadığım bir yerde karşıma çıkıverdi. Resmen burun buruna geldim bu şiirle.

Hani hep “Bir müzemiz olsa” deyip duruyoruz da, “Müzeye konulacak tarihi eserimiz mi var?” diyenler var ya hani? Tam onlara cevap gibi bir yerde. “Boon Şehir Müzesi”nde.

El uşağı, “Şehir Müzesi” kurmuş ve kent de imal edilen ilk ketçap kutusu, ünlü balerinin elbisesini, kahraman bir köpeğin doldurulmuş kürkünü, kenti ziyaret eden ünlülerin eşyalarını, fotoğraflarını koymuş müzesine.

Rahmetli Ecevit’ de kent ziyaret edenlerden. Müze için bir hatıra istemişler oda bu şiiri vermiş ve onlarda bu şekilde düzenlemişler. Ayrıca monitörden “mübadele görüntüleri”ni izlerken şiiri tam beş dilde dinleyebiliyorsunuz. Acıklı bir durum ama Türkçe yok.

Ben hiç anlamadığım Fransızca, İspanyolca, Almanca bile dinledim. Aşağıda ki fotoğrafta şiiri ilk dinlerken ki mutluluğumu sizlerle de paylaşmak için yayınlıyorum

Hem bu karmaşık günlerde, hem barışı anlatıyor diye, hem Sn. Ecevit’ den bir hatıra diye hem dostluk, güzellik, bütünlük, beraberlik olsun diye.