son haberler

CHP’den İşsizlik ve Yoksulluk Açıklaması

Yayınlanma Tarihi: 16 Nisan 2018 okunma

CHP’den İşsizlik ve Yoksulluk Açıklaması
Siyaset
0

Cumhuriyet Halk Partisi Ünye İlçe Başkanı İsa Maral yaptığı basın açıklamasında ekonominin işsizlik ve yoksulluk sarmalında olduğunu ifade ederek hükümetin politikasını eleştirdi.

Başkan Maral açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “AKP Ekonomiyi yönetemiyor ama şişirilmiş ve çarpıtılmış rakamlarla övünmeyi marifet sanıyor. Ekonomi halkın sofrasıdır, ekonomi halkın huzurudur, ekonomi istihdam, emek ve alın terinin karşılığıdır, ekonomi gelirde adalettir. Türkiye’nin büyük şirketleri tek tek batıyor daha Ülker firması bankalarla borç yapılandırması isteğiyle bir ay olmadan şimdi doğuş aynı talepte bulundu. Sırada pek çok şirketin bulunduğunu biliyoruz. Önemli ekonomistlerin, ekonomi bürokratları ve Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in Türk ekonomisi ile ilgili tehlikeye dikkat çeken açıklamaları sorunun büyüklüğünün ispatı niteliğindedir. Ekonomimizin mihenk taşı Merkez Bankası’nın kararlarının baskı ve ekonomide despotluk ilan eden yollar ve yöntemlerle değiştirilme çabası bu çöküşü hızlandırıyor. Bin yıllık ekonomi kurallarını hiçe sayan, kendi bakanları ve ekonomi bürokratları ile kavga eden AKP Genel Başkanı Erdoğan ülkemizi ekonomik bir açmaza sürüklüyor. AKP iktidarı milyarlarca doları betona gömerek ekonomimizi batırıyor, halkımızı işsizlik ve yoksulluğa mahkum ediyor. Büyüme yalanlarının perde arkasında halk enflasyona ezdiril de ve yoksulluk kaderleri yapıldı. Oysaki Çin ekonomisi bütçe fazlası vermesine karşın Türkiye kadar büyüyemedi. Türkiye’de büyüme rakamları gerçeği yansıtmıyor halka yalan söylüyorlar halkın cebinden milli geliri çalıyorlar. Türkiye’yi kocaman bir pazar haline getirdiler. Üretimi yok ettiler. Emperyalist şirketlere ve faiz lobisine Türkiye’nin canını kanını veriyorlar. Emperyalist yabancı şirketleri beslerlerken halk işsizlik ve açlık zamanında yaşamaya mahkum. İhalelerde yolsuzluklar da artık adrese teslim. AKP’li şirketler, siyasilerin yakınları dünyalıklarını fazlası ile yaptılar. Kıyak ödemeler, kıyak ertelemeler, kıyak aflar, kıyak ihaleler, kıyaklık dönemi yaşayan AKP’liler… AKP iktiranının yarattığı yolsuzluk ve israf dönemini CHP iktidarında yıkacağız ve ekonomimizi yeniden üreten bir yapıya dönüştüreceğiz. Türkiye’yi besleyen, insanlarımıza iş veren, yerli üretimi önemseyen, tarımı kalkındıran, sanayiyi kaldıran, gelirde adalet dağılımı sağlayan yepyeni bir devrimle Türkiye’mizi ilk on ülke arasına sokacağız”

“17 Yılda Benzine Yüzde 1000 Zam Yapıldı”

“Dünyanın en pahalı benzin ve motorinini kullanan ülkeler sıralamasında 193 ülke içinde ilk sıralarda yer alan Türkiye bu konudaki liderliğini yıllardır sürdürüyor. Siyasi iktidar tarafından döviz kuru ve uluslararası ham petrol fiyatları bahane edilerek akaryakıt ürünleri üzerinden yüksek vergi geliri elde edilmektedir. Her geçen gün el yakan benzinin litre fiyatına 2000 yılında bir vatandaş ortalama 0,58 lira öderken, 2017 yılında 5,70 lira ödedi. 17 yılda benzinin litre fiyatının %1000 oranında arttığı ülkemizde trafiğe kayıtlı motorlu araç sayısı, 2000 yılında 8,3 milyon iken 2018 yılında 22 milyona 200 bine ulaştığı resmi verilerde de görülmektedir. Dünyanın en pahalı benzinini kullanan ülkelerden birisi olmamızın sebebi benzin ve motorini başka ülkelerden ithal etmemiz değil, Türkiye’de akaryakıtın üzerine eklenen ve giderek artan vergilerdir. Devlet hem özel tüketim vergisi hem katma değer vergisi hem de bununla birlikte ÖTV’nin KDV’si, yani verginin vergisini alıyor. Bir litre benzin üzerinden ortalama % 62, motorinde ise %52 vergi alınmaktadır. Bu veriler ışığında litresi 6 liraya satılan benzinden devlet 3,72 lira vergi almaktadır. 2008 yılı Temmuz ayı ham petrol varil fiyatı 147 dolar iken, benzin pompa fiyatı 3,50 TL, motorin ise 3,19 TL iken 2017 yılı Ekim ayı ham petrol varil fiyatı 56 dolara düşmesine rağmen, benzin pompa fiyatı 5,60 lira, motorinin fiyatı 5,20 lira yükseltilmiştir. 147 dolardan 56 dolara düşen ham petrol fiyatının 3’te 1 fiyatına inmesine rağmen 3,50 TL olan benzinin litresinin 5,60 liraya vergi artışlarıyla yükseltilmesi vatandaşın bu yüksek vergiler yoluyla Maliye Bakanlığı tarafından resmi olarak soyulduğunu göstermektedir. Bu yanlış mali politikaların sunucunda ise akaryakıt üzerinden devletin büyük rant elde etmek için vatandaşı mağdur ettiği, ekonomiyi de sekteye uğrattığı görülmektedir. Şuanda kullandığımız benzin fiyatının bu denli yüksek olmasının nedeni tam olarak dolar ya da petrol kurları değil, Maliye Bakanlığının akaryakıta uyguladığı %62’lik yüksek vergi oranıdır. Vergili akaryakıt fiyatlarında lider olan Türkiye, vergisiz fiyatlarda Avrupa’nın en ucuz benzin fiyatına sahip ülkelerden birisidir. Dünya’da benzin fiyatı en pahalı ülkelerden biri olan Norveç’in kişi başı milli geliri 95.000 dolar. Türkiye’de kişi başı milli geliri 10.000 dolar. Yani Norveçli biri yılda 95.000 dolar kazanırken benzinin litresine 6 TL ödüyor, Türkiye’de bir vatandaş yıllık 10.000 dolar kazanırken benzinin litresine 6 TL ödüyor. Kişi başı milli gelir ile benzin fiyatlarını kıyaslayınca Türkiye yine açık ara birinci. Bu adaletsizliği ortadan kaldırmak için akaryakıt ürünlerindeki vergi sisteminde düzenleme yapılması vatandaş lehine olumlu sonuçlar doğuracaktır. Ulaşım her vatandaşın temel hakkı olduğu gibi önemli bir gereksinimdir. Akaryakıt üzerinden alınan bu yüksek ve dengesiz vergiler vatandaşların hakkı olan ulaşım özgürlüklerini sınırlandırmakta ve ekonomik faaliyetlerini de kısıtlamaktadır. Akaryakıttan alınan bu yüksek vergiler kaçak akaryakıt tüketimini arttırmakta, hatta teşvik etmektedir.”

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.