son haberler

Herkese İyi “Hayat”Lar

Yayınlanma Tarihi: 7 Mart 2019 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Türkçe derslerinde “Güzel yazı yazma” öğretilirken belirli kurallalar öğretilir. Özellikle “kompozisyon” denilen yazı türü sizi neredeyse kendi haline bırakmaz.

Yazı yazmak isteyen kişi sıkı kurallar içinde kendini cendereye sıkışmış gibi hisseder. Hele o ‘giriş, gelişme ve sonuç bölümü’ diye adlandırdıkları kural yok mu tam bir nöbetçidir başında.

Okullarda öğretilen hiçbir kompozisyon veya dil anlatım dersi öğrenciye yazma alışkanlığı kazandıramaz. Hele o ‘yazım kılavuzu” denilen ve her sene değişen kitap var ya tam bir ‘yazma’ düşmanıdır.

Zaten günümüzde okuma ve yazmanın yerini alan o kadar şey var ki. Televizyonla başlayan, bilgisayar ve internetle devam eden bu hal daha nereye doğru gidecek belli değil. İnsanlar artık daha hızlı şey istiyor.  Aradıkları özel bir şey yok. Elde ettikleri her ne ise tez elden değişmesini istiyorlar. Bu da peşi sıra doyumsuzluğu getiriyor.

İlk defa kim söylemiş bilmem ama “Değişmeyen şey değişim” diye bir fikri benimsetmiş dünyalıya. İnsanlar durmaksızın değişiklik arıyor. Bu mümkün değil.

Seneler veya takvimler değişimi en iyi uygulayanlar. Aynalar da öyle. Biz aynalara bakarken bir de bakmışız saç dökülmüş veya beyazlamış, yüzlerde kırışıklıklar artmış. Yani aynalar bize “Alın size değişiklik” diyor.

Kısaca değişimin dik alasını aynalar yapıyor. Ancak biz bu değişimi sevmiyoruz.

Elbisemiz değişir, otomobilimiz değişir, işimiz değişir, eşimiz değişir, yüzümüz değişir…

Aslında değişimin temel sebebi “bıkkınlık” veya “tez canlılık” gibi sabit davranışlarımızdan gelir. Aceleci insanlar daha tez bıkarlar. Sabırsızlık insanın sakin olmasına manidir. Bu sebeple trafikte kırmızı ışığın süresi bile aceleci insanlara uzun gelir.

Bu insanlara hayat da sıkıcı geliyor mu acaba?

Gelse de gelmese de hayat denilen şey de sona erecek.

Dünyada en adil şey ölüm.

Zengin, fakir; çocuk, ihtiyar; vatandaş, yönetici, hayvan, bitki demeden bir gün bakmışsınız ki dünyada yoklar.

Gençken hayaller kurarız, çoluk çocuğa karışınca onların geleceğini düşünürüz, yaşlanınca reçete, perhiz, ilaç, doktor en çok konuştuğumuz konular olur.

Sonra.

Şöyle insandı vesselam…

Böyle bir zamanda böyle bir yazılır mı bilmem. Hani “densizlik” dense yeri. Tam seçim öncesi, umutların yeşerdiği zaman biri çıkıp ölümden bahsediyor. Neyse ki herkesin okuması, okusa da anlaması aynı olmadığı için bu yazı arada tabiri caizse “kaynar.”

Önemli ve meşgul kişiler anlamaz, cahiller anlayamaz, biz de yazdığımızla kalırız.

Kalın sağlıcakla o zaman.

Herkese iyi “hayat”lar…

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku