son haberler

Perşembe’yi Sel Aldı

Yayınlanma Tarihi: 17 Ağustos 2018 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Ülkemizde en fazla sel ve su baskınlarına uğrayan bölge Karadeniz Bölgesidir. Her sene hatırı sayılır toprak kayması, su baskınları ve sel felaketleri görünür. Maddi hasara sebep olan bu tür felaketlerde sevindirici olan şey can kaybının olmamasıdır.

Atalarımız “Cana gelen mala gelsin” demişler demesine ama “Mal canın yongasıdır” diye de ilave etmişler.

Bölgenin en ciddi gelir kaynağı fındıktır. Fındık ise ağustos ayında toplanır. Bölgemizde de sel felaketleri en çok bu ayda olur. Fındık toplama ayına bölgede “Çürük ayı “ da denir.

Yetkililer her felaket sonrasında can kaybının olmamasından dolayı memnuniyetlerini dile getirdikten sonra yaşanılan felaketin bilmem kaç sene de bir olduğuna dair açıklamada bulunur. Bulunur bulunmasında da en fazla iki-üç sene sonra benze felaketlere duçar oluruz.

Her felaketin sonunda devlet elinden geleni yapar, hasarı en aza indirmek için bütün gayretini gösterir ve her zaman milletinin yanında olduğunu gösterir.

Ancak her sene olma ihtimali olan bu tür felaketler için köklü çözümler düşünülmez. Halbuki maruz kalınan felaketlerin zararlarını önlemek için ve o felaketlerin hasarını azaltmak için yapılan çalışmaların maliyeti ile kalıcı çözümler üretmek mümkündür.

Dere yatakların periyodik temizlenmesi hem su baskınlarını önler hem de çevreye güzel bir görünüm katar. Akarsu kenarlarındaki duvarların kalın ve yüksek olması, köprü ayaklarının güçlendirilmesi, köprülerin “bombeli” şekilde yapılıp akarsu yüzeyinden daha yüksekte olması sağlanması mümkündür. Hatta bölgenin coğrafi yapısına göre akarsuların denizle birleştiği yerler daha genişletilebilir.

Her sene benzer demeçleri vermek acıları hafifletse bile kesin çözüm değildir.

Bu arada vatandaşların bilgilendirilmesi yıl boyu yapılmalıdır. Eskilerin “Bade harab ül Basra” dedikleri günümüz lisanıyla “İş işten geçtikten” sonra anlamına gelen durumla karşılaşmamak için tedbirlerin önceden alınması gerekmektedir. Bunun için de “ileriyi” görme becerisi lazımdır. Yoksa “Geçek yıkılınca yol gösteren çok olur” sözü mucibince bol bol başkalarının tavsiyelerini dinleriz. Ancak bu bir işe yaramaz.

Her şeye rağmen “bu sene ki” felaketlerden can kaybı olmaması tek tesellimiz. Mevla bir daha böyle felaketler göstermesin. Ancak bazı şeylere önceden hazırlıklı olmak mal kayıplarını da azaltır.

Bu tür felaketler ne ilktir ne de son olacaktır.

Biz tedbiri alalım da gerisi Mevla kerim.

Bölgemize büyük geçmiş olsun.

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku