son haberler

Turizm Güzergâhında Hedef İstasyonlar

Yayınlanma Tarihi: 22 Şubat 2019 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Bu güzergâha giden istasyona Bolu’da ilk ayak bastığım tarih 10 Mayıs 1991 Cuma. O hayrlı günden bugüne 10.141 gün(27 yıl, 9 ay, 3 gün) geçmiş..emek verilen, ciddî fedakârlıklara imza atılan, maddî harcama ve sabır gerektiren, mânen gönül verdiğimiz uzun soluklu ve çetrefilli bir yol…

Bu yolda BİZ anlayışı içerisinde GRUP Kimliği’ne bürünmüş, EGO’suna gem vurabilmiş insanlarla birlikte yol almayı yeğledik. İstasyonda bir müddettir âtıl bekleyen tren lokomotifine ilk adımı atarken gelecekteki hedeflediğim ARA İSTASYONLAR ve NİHAÎ İSTASYONUkendimce iyi belirlemem gerekiyordu. Yani, bu eylem bir ANA PROJEbazında tâlî projelergerektiren ciddî bir uğraştı. Daha önce hinterlandımızda ismi konulmuş benzer bir projeye rastlanılamadığından adını “YAŞANABİLİR BİR ÜNYE VE ZİLE PROJESİ” koymuştum. Zaman içerisinde bir konferansta proje detaylarını açıklayıp ‘artık bu proje sizlerindir’ diyerek projeyi kişisel olmaktan çıkarıp kamuoyunun sahiplenmesi mücadelesini vermeyi yeğledim.

Varmayı hedeflediğim önümdeki ilk istasyon KÜLTÜR HAVUZU İstasyonu idi. Beş yıl sonunda bu projeye gönül veren Ünye ve Zile sevdalılarıyla havuzu kendi çapımızda kova kova doldurmayı başardık. İlk etapta iletişimi Ünye ve Zile Belediyeleri web sitelerindeki Ziyâretçi Köşelerinde sağladık ve ardından ilk Google gruplarıyla ve devamında kurduğum ilk kültürel internet siteleri ve Facebook gruplarıyla gerçekleştirdik. Artık kültürel plâtformda kulaç atabileceğimiz bir mekâna ulaşabilmiştik. Bu havuz bizlere daha önceki istasyonlar hakkında bilgiye ulaşmamızı sağladı. Yani, Ünye ve Zile kültürüne katkı sağlayan gönüller ve duayenler ortaya çıktı. Araştırmacılar, yazarlar, eğitimciler, akademisyenler, halkbilimciler, şâirler, âşık ve ozanlar, inanç kültürü âbideleri, musikîşinaslar, bürokratlar, sivil toplum örgütleri, sporcular, kurumlar, odalar ve yöneticileri, iş adamları, sanayiciler, meslek duayenleri, askerî, mülkî erkân, sanatçılar ve siyasîler…

Bu değerler ortaya çıkınca BEN söylemlerinin deBİZ ağırlığı altında ezilip yok olduğunu, yaşayarak görmenin bahtiyârlığına eriştik. Çünkü, varmayı hedeflediğimiz NİHAÎ İSTASYON için şu anda başladığımız istasyona gelinceye değin niceleri bu uğurda emek sarf etmişler ve kendilerince önemli SONUÇLAR elde etmişlerdi.

Bu güzergâhta ilerleyebilmek için ara istasyonlar gerekliydi. İlk istasyonun temeli Ünye ve Zile’nin Milât öncesinde tarih sahnesinde yer almalarıyla atılmıştı.Turizm ve Kültür Kenti olarak niteleyebileceğimiz bu Kardeş Kentlerin altyapısını dolduran tarihî yaşanmışlıklar, mimarî kültür, ozan ve âşıklar kültürü, inanç kültürü, folklorik ve etnoğrafik kültürler bizler için öncesinde var edilmiş ara istasyonlardı. Bu değerler üzerinden bizler güzergâhta ilerleme ve yeni istasyonlara yelken açma şansını bulduk.

Anaitis Mezhebi, NinovaMelikesi Semiramis, Sezar, Hüseyin Gazi, Talibî, Muharrem Efendi ve Kara Şemsler olmasa Zile’de hangi kültür üzerinden geleceğe uzanabilecektik? Keza Gümüşün Yurdu, Demir Ülkesi Alybe, Oney’in şarapları, Navarin Gazisi Tiryaki Hasan Paşa, Hazinedârzâdeler, Âyânlar, Mustafa Râkım Efendi, Aynikola, Hekimoğlu, Müderris Hacı Yusuf Bahrî Efendi olmasa Kaptanlar ve Kadılar Şehri Ünye’de hangi kültürel altyapı üzerinden geleceğe merhaba diyebilecektik?

O halde bu kültürel havuzda yıkanmayı başarabilenlerle birlikte ikinci istasyon olarak ZİLELİLİK ve ÜNYELİLİK Bilinci ve Şuuru içerisinde hedef olarak AİDİYET Ruhu İstasyonu’na ulaşmayı amaç edinerek bir üç yıl da bu uğurda eforsarfettik. Bu aidiyet mefhumunu pekiştirmeden inançlı toplulukları bir araya getirmenin uzun vadede sürekli olamayacağı gerçeğini biliyorduk. Bugün, insanlar eğer azimle geleceğe dönük projeler hazırlıyor ve bu uğurda bir araya gelebiliyorlarsa bu aidiyetin pekişmesinin bir sonucudur.

Farklı güzergâhlarda yol alan başka lokomotiflerin de mevcudiyeti Nihaî İstasyon’a varmayı hedeflediğinden onları da bu uğurda emek sarf eden gönüllüler olarak telâkki etmek gerekir diye düşünüyorum. Aidiyeti kavramış ve bu bilinçle Kültür Havuzu’nda yıkanmış elit insanların varacağı üçüncü istasyon KENT ARŞİVİ İstasyonu olması düşüncesinden hareketle hinterlandın bize sunduğu belge ve bilgilerin arşivinin ortaya çıkarılması süreci başlatıldı. Süreç neredeyse tamamlanmak üzere. Kişisel Zile arşivimi (kitaplar, dergiler, makaleler, belgeler, gazeteler, efemerik materyaller, fotoğraf ve kartpostallar ve dijital görsel ve yazılı arşivi) 2018 yılı sonlarında Zile Belediye Başkanlığı’na teslim ettim. Diğer araştırmacı ve yazarların da benzer arşivlerini Kent Arşivi Projesi kapsamında kurulacak bir Araştırma Kütüphanesi’ne hediye edecekleri muhakkaktır. Ünye ayağında desteklerinizle hazırlamış olduğum arşiv ise Orta Karadeniz hinterlandını kapsayacak biçimde %90 oranında tamamlanmış olup Ünye – Karadeniz Araştırma Kütüphanesi açılışında bu arşivin de bütününü (diğer koleksiyonlarımla birlikte) hediye edeceğimi taahhüt ve vasiyet ettim.

Tek başına halledilemeyecek projelerde bazı merhalelere ulaşmak, ipi göğüslemek ve kupayı alabilmenin başka güç merkezlerinin de desteğiyle olabileceği gerçeğini göz önüne alarak dördüncü istasyon olarak KARDEŞ KENTLER İstasyonu’na ulaşmayı amaç edindik. Bunun için biçilmiş kaftanın Ünye ve Zile olduğunu uzun tecrübelerle müşahade ettim. Kamuoyunu bilinçlendirmek adına da “Kardeş Kentlilikte Neden Ünye ve Zile?” adlı 18 slaytlık bir Bilgilendirme Sunumu hazırladım. Bu ay içerisinde Ankara’da Ünye ve Zileliler Derneği’nde iki ayrı sunum yapmayı plânladım. Bu proje, kişisel gayretlerimle tetiklenip hayata geçirilmeye çalışılan ve faydasına inandığım çok önemli bir merhaledir.

Diğer bir istasyon, tüm sivil toplum kuruluşlarını şemsiyesi altında toplayabilecek geniş bir plâtform ve ardından bunu kurumsala dönüştürecek bir KENT KONSEYLERİ İstasyonu idi. Başarıyla bu istasyonlara da varıldı. Belediye Meclislerine destek olmak, önerilerde bulunarak hatalı icraatlara meydan vermemek adına önemli dosyalara imza atıldı!

Atılan bu adımlar çerçevesinde yöneticilerin bile kerpiç yığını gözüyle baktıkları ve yeniZile Kentsel Dönüşümü’nde tamamen yok edilecek eski Zile için sevindirici şu kararlar alındı: 2011 Malî Yılı Yatırım Programı çerçevesinde ele alınan “Zile Koruma Amaçlı İmar Plânı” kapsamında yaptırılan; kentsel sit alanının özelliklerini belirlemeye yönelik çalışmalar Bakanlıkça uygun bulunarak Zile mahallelerini içine alan ve “Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Plânı, Plân Hükümleri ve Plân Açıklama Raporları ile 1. Derece Arkeolojik SİT Alanı”nı kapsayan Plân ve Plân Kararları, Belediye Meclisi’nin 05.11.2014 tarih ve 86 sayılı kararı ile onaylandı. Konferanslar, yayınlar, köşe yazıları ve TV programlarıyla bilinçlendirilen kamuoyundaki gelişmelerin kaçınılmaz sonucu olarak ortaya çıkan bu SİT ALANI İstasyonu geleceğin bam teline vurgu yapacaktı. Çünkü eski Zile, SONUÇ’ta SİT Alanı olarak kurtarılmasaydı bugün hangi hedefe doğru yol alabilecektik?..diye kendimize sormak ve özeleştiri yapmak durumundayız.

Makalemizin kısıtlı muhtevası ölçüsünde diğer varılan ara istasyonlarda bugüne dek yapılanları da özetleyecek olursak; Sokak Sağlıklaştırma Projeleri (Amasya Caddesi, Kadılar Yokuşu, Kazancılar Caddesi), Restorasyonlar (Konaklar, Yûnus Emre Külliyesi, Âşıklar Kıraathanesi, Hamamlar, Câmiler, Kaleler, Kabristanlıklar), Restitüsyonlar (Yalılar), Taşınır ve Taşınmaz Kültür Varlıklarının Ortaya Çıkarılması, Müze Ev (Yaşayan Kültürel Miras Müzesi), Kültür Yolu Projesi, Sempozyumlar, Kurultay ve Kongreler (Tebliğler, Sunumlar, Geziler), Açık ve Kapalı Alan Sergileri, SİT Alanları, Dergi ve Kitaplara, Albümlere Sponsorluklar, Tanıtım Amaçlı Kısa Metrajlı Filmler (Türkiye’nin ilk mizah Belgeseli ‘Ünye de Fatsa Arası’ gibi), Festivaller (Kiraz Festivali, Uluslararası Ünye Festivali) ve Şenlikler (Zile Panayırı, Burunucu Şenliği, Ramazan Şenlikleri, Ünye’nin Dünkü Çocukları), Canlı Tarih ve Yaşayan Tarih TV Programları,Ünye ve Zile’nin kültürel ilk Web Siteleri ve Sanal Grup Oluşumları, Plâtformlar, Türk Evi ve Kültür Evi, Sanatsal Yapılar (Yûnus Emre Heykeli, Kınalı Ali Heykeli, Zileli Âşıklar Heykeli, Çeşmeler), Gezi Güzergâhları Tespiti ve Turizm Keşif Rehberleri Hazırlanması, Yöresel Ürün Tanıtım ve Teşvikleri (Folklorik Bebek, Manyetik Kum Takıları, Leblebi, Pekmez, Köme, Tarhana, Fındık, Su Böreği, Lokum, Biber Tuzu, Yaprak, Süs Kabağı Sanatı), Yerel Ürünlere Patent Alımları (Narince Üzümü ve İzabella Siyah Kokulu Üzüm) ve Belediye Konaklama Tesisleri ile Rekreasyon Alanları.

Geçmişten devraldığımız bayrakla 1991 yılında tanıştığımı söylemiştim. Bizden öncekilerin istasyonumuza getirdikleri bayrağı Ünye ve Zile sevdalılarıyla birlikte 28 yıllık süreçte özetlemeye çalıştığımız diğer istasyonlara taşıdık. Tüm sevdalıların elleri, çıkar beklentisiz halen taşın altında!

Gelinen aşamada sevdalıların varılan istasyondaki rehaveti görmeleri zor olmadı. Çünkü hayli duraksama olmuştu. İş; muhteva olarak yön değiştirmiş ve ciddîPROJE Safhası’na dönüşüvermişti. Yapılan bu hizmetlerden nemalanacak kesimlerce artı değer yaratacakları sonuca giden nihaî adımların atılması gerekiyordu. Artık hazırlanan sofraya misafirlerin çağırılabilmesi için yeni yüzler, taze heyecanlar ve proje odaklı yatırımcılar bulmak gerekti!

Kimler bu sofradan nasibini alacaktı? Çıkar beklentisiz yıllarca emek verenler mi? Bence hayır! Onlar, sevdaları aşkına ‘bu hizmette ben de varım’ diyen beklentisiz insanlardı. Bu emekler sonucu para kazanacak olanlar başta Tur Organizasyon Şirketleri ve Operatörleri, Otel ve Pansiyonlar, Lokantalar, Hediyelik Eşya Satıcıları, Yöresel Ürün Pazarlayıcıları, Turist Rehberleri, Film Yapımcıları, Fotoğrafçılar, Sanatçılar, Zanaatkârlar, Restorasyon Firmaları, Proje Şirketleri, Gösteri Organizatörleri, Ses Sanatçıları ve Müzisyenler vb.

O halde katarlar, bu işten nemalanacak kesimi de içerisine dahil edecek projelerde imzaları olması gerekenleri de kapsayacak farklı bir istasyona yelken açmalıydı. Benim gibi bazılarının formasyonunun el ve yön değiştirme zamanı gelmişti. Ve bu kıvılcımı alan Zileli yeni sinerjik şahsiyetler,Ünye ayağı kendi proje safhasında güzergâh boyunca yoluna devam ederken bayrağı vardığı istasyondan azimle yeniden ele alarak I. Zile Kültür ve Turizm Çalıştayı ilesüreci Tokat yelpazesinde lokomotife etmeyi başardılar. Proje bazında oluşturulan Kent Konseyi Kurulları ile proje önceliklerinin tespit edilerek, ziyâretler akabinde projelendirme aşamasına geçtiler.

Hedefe varmak adına güzergâh yolcuları ciddî bir ivme kazanmışlardı. Bu kez bayrağa sarılan eller; yaptırım gücü ve alanında temsil kabiliyeti olan, proje odaklı, duayen ve profesyonel kesimlerden oluşmuştu. Bayrak, ehil ellerdeydi artık…

Yaşanabilir Bir Ünye ve Zile Projesi”ne göre güzergâhta Ünye ve Zile’yi “Eğitim, Turizm ve Kültür Kenti” yapma nihaî hedefi ve proje adı yeni makinistler yönetimi ve gözetiminde görülecek lüzum üzerine bazı değişikliklerle revize edilebilirdi; kendileri farklı bir proje adıyla yola çıkabilirlerdi.Her halûkârda azim, beraberinde zaferi getirecek ve beklenen başarı da kaçınılmaz olacaktır!

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku